Dünyada ve ülkemizde ilk sırada yer alan ölüm nedenlerinden biri
olan kalp krizinin temelinde tıkanmış damarlar yer alıyor.
Ancak bunun yanında günlük hayatın içerisinde yer alan ve kalp
krizini tetikleyen başka faktörlerin de olduğunu biliyor
musunuz?
Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, yüksek kolesterol,
hipertansiyon, stres, fazla kilo ve sigara sizi direkt kalpten
vuruyor ve kalp krizi geçirme riskinizi artırıyor. Kalp krizi çok
sayıda risk faktörünün birleşimi sonucu ortaya çıkar.
Bu da kalp krizinin sadece genetik faktörün etkisiyle oluşmadığını
gösteriyor bizlere. Araştırmalar neticesinde; her yıl meydana gelen
1.5 milyon kalp krizine neden olabilecek temel faktörlerin dışında
ve muhtemelen aşina olmadığınız oldukça da şaşırtıcı başka
faktörler de var.
SEDEF HASTALIĞI RİSKI ÜÇ KAT ARTIRIR
Omuz ağrıları, doğrudan kalp rahatsızlığına neden olmazken, sol kol
ağrısıyla birlikte diğer belirtiler de dikkatle takip edilmelidir.
Çünkü kalp hastalığı riskinde artış görülen kişilerin omuz
rahatsızlığı yaşama olasılığı daha yüksektir. Öte yandan, sol kol
ağrılarının pek çok farklı nedeni olabilir, yani sadece kalp krizi
kaynaklı olacağı gibi bir yanılgıya kimse kapılmamalıdır. Stres ve
panik atak kaynaklı da olabilir. Şüphelendiğiniz durumlarda
doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir.
Sedef hastalığınız var ise, vücudunuza olan olumsuz etkileri tahmin
edebileceğinizden daha fazla olabilir.
Çalışmalar, bu cilt problemi olan kişilerde kalp hastalığı gelişme
riskinin iki-üç kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Sedef
hastalarının cildinde bulunan kronik iltihaplanma, kalp krizine ve
felç riskine neden olarak damarlara da zarar verebilir.
HAVA KİRLİLİĞİ KRIZİ TETİKLEYEBİLİR
Yüksek dozda ağrı kesici ilaç kullanımı ile kalp krizi arasında da
bir ilişki var. İngiliz tıp dergisinde yayımlanan bir çalışma, bazı
ağrı kesici ilaçları kalp krizine neden olan faktörler arasında
gösteriyor. Ancak bilim adamları; yüksek doz ağrı kesici
kullanmanın kalp krizine neden olup olmadığını söylemenin zor
olduğunu belirterek, sadece ağrı kesicileri suçlamak yerine obezite
ve sigara kullanmak gibi kalp sağlığı üzerindeki diğer olumsuz
etkileri de göz önünde bulundurmak gerektiğini
vurgulamaktadırlar.
Hava kirliliğini oluşturan her bir unsur sizin katilinizdir.
Uzmanlar, kalp krizi riskini önemli ölçüde artıran hava kirliliğine
karşı kendinizi korumanız gerektiğini vurgulamaktadır. Kirli hava,
kalp rahatsızlığı başta olmak üzere, kolesterol ve kan şekeri
düzeyi gibi birçok hastalığı da tetikleyen faktörler arasında yer
alır.
AŞIRI HEYECAN DA OLUMSUZ ETKİLİYOR
Yoğun ve gürültülü bir sabah/akşam trafiği hem strese, hem de
gürültü kirliliğine davetiye çıkarttığından, kalp krizini yüksek
oranda tetikleyebilir. American College of Cardiology dergisinde
yayımlanan çalışmalarda araştırmacılar, gürültü kirliliğine maruz
kalan insanların daha yüksek kalp yetmezliği, düzensiz kalp
ritimleri, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve yüksek kan şekeri
oranlarına sahip olduklarını bulmuşlardır. Araştırmacılara göre;
gürültü, stres hormonlarında artışa neden olur. Yüksek desibelli
sesin zararlı olabileceğinin yanında, özellikle gece gürültüsü
zarar veriyor. Yapılan bir çalışmada, gürültünün uyurken bile kan
basıncını artırabilecek bir stres hormonu olan kortizol üretimini
artırdığını belirtmişlerdir.
Aşırı heyecanlı kişiler de risk altında. Çok fazla pozitif veya
negatif olan güçlü duygular da kalp krizi riskini artırıyor ve
vücudunuzun stres seviyesinin yükselmesine sebebiyet veriyor.
Kahvenin de kalp krizi riskindeki payını göz ardı etmemek gerek.
Yapılan araştırmalar; çok fazla miktarda kahve için kişilerde
iki-üç fincan kahveden sonraki her fincan kalp krizi riskini yüzde
60 oranında artırırken, kahve alışkanlığı fazla olmayan kişilerde
ise bu oranın her fincanda yüzde 400'e kadar çıktığını ortaya
koyuyor.
HASTANIN HAYATTA KALABİLMESİ İLK YARDIMIN HIZINA
BAĞLIDIR
SIKLIKLA birbiriyle karıştırılan kalp krizi ve kalp durması
hakkında bilmeniz gerekenler şöyledir:
Dizi ve filmlerde rastladığımız klasik kalp krizi sahnelerinde
tablo hep aynıdır. Oyuncun bulunduğu ortamda bir anda nefes alması
düzensizleşir, titremeye başlar ve olduğu yere yığılır. Oldukça
dramatik görünen bu sahnenin sonunda dizi ya da film kaldığı yerden
devam eder. Peki, ya bu sahne gerçek hayatta gözümüzün önünde
yaşanıyor olsa, o kişinin gerçekte kalp krizi geçirip geçirmediğini
anlayabilir miydiniz? Bu tür bir duruma tanık olduğunuzda gerçekten
ne yapacağınızı biliyor musunuz?
DAMAR TIKANIR
Kalp krizi, çoğunlukla damar sertliği sebebiyle kalp damarları
içerisinde biriken yağ ve kolesterolün yol açtığı plağın çatlayıp
kırılması sonucu meydana gelen pıhtının kalp damarını tıkamasıyla
gerçekleşir. Bu sırada, yüksek tansiyon, kolesterol, sigara,
sağlıksız beslenme ve hareketsizlik sorunlarından birine ve/veya
birilerine bağlı olarak kalbinizi besleyen atardamarlardan biri
tıkanır.
Kalbin ani bir şekilde oksijeni yeterince alamaması sonucunda
atması tamamen durmasa da kalbin bir kısmı ölmeye başlar. Bu süreç
ne kadar uzarsa, oluşması muhtemel hasarın boyutu da o kadar büyük
olur.
Kalp krizi belirtileri, genelde sol kol, omuz, sırt, göğüs ve
çenede ağrı hissedilmesine neden olur. Ancak bazı hastalarda bu
belirtiler yerine soğuk terleme, bulantı ve kusma gibi sıkıntılar
görülür. Bu durum günlerce, hatta haftalarca sürebilir.
HASTANIN BİLİNCİ KAPANIR
Kalp durması (kardiyak arrest) ise, kalbin pompa görevini yerine
getirememesidir. Düzensiz kalp atışları, kalbinizi; beyninize,
akciğerinize ve diğer hayati organlarınıza kan pompalamaktan
alıkoymaktadır.
Kalbin görevini yerine getirmemesi sonucunda tüm organlar kısa süre
içerisinde görevlerini yapamaz hale gelir. En hızlı devre dışı
kalan organımız, en çok enerjiye ihtiyacı olan beynimizdir.
Bu nedenledir ki hastanın bilinci kapanır ve tüm organlar beynin
kontrolünden çıkar. Acil ve yerinde yardım alamazsanız hayatta
kalma şansınızın çok zayıf olduğu anlamına gelir. Bu nedenle ilk
yardıma mümkün olduğunca en kısa sürede başlanması, hastanın
hayatta kalabilmesi için büyük önem taşır.
Kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, nefes
almada sıkıntı yaşanması ve bilinç kaybı, kardiyak arrest
belirtilerindendir.
Ancak bazen gayet normal görünen bir insanın aniden yere yığılması,
nefes alamaması ve kalbin durması öncesinde bahsettiğimiz bu
semptomların hiçbirine de rastlanmayabilir.