Son yılların trend konularından biri olan inflamasyonu
(iltihap), bağışıklık sisteminin yaralanma, kesik, tahriş veya
virüs gibi dışarıdan gelen saldırılara karşı sergilediği bir
saldırı mekanizması olarak düşünün. Başka bir tabirle, vücut
dışarıdan bir tehdit algıladığı zaman şişkinlik, sıvı birikimi ve
kızarma olarak tepki vermeye başlıyor. İnflamasyon oluştuğunda,
kimyasallar vücudun beyaz kan hücrelerinden kana karışarak ya da
dokuları etkileyerek yabancı maddeleri atmaya çalışırlar. Bu
kimyasalların salınımı o bölgeye doğru kan akışını çoğaltarak
bölgede kızarıklık ve ısı oluşumuna sebebiyet verir.
Bazı anlarda da şişmeler meydana gelir. Meydana gelen süreçte
sinirler de etkilendiğinden ağrı da oluşur.
Peki inflamasyon etkileri nelerdir, çeşitleri var mıdır? Etkilerini
azaltmanın yolları nedir? Bu haftaki yazımda konuyla ilgili tüm
detayları bulabilirsiniz…
İNFLAMASYONUN BAŞLICA BELİRTİLERİ
İNFLAMASYONUN TÜRLERİ
Muhtemelen parmağınızı kestiğinizde ya da dizinizi yaraladığınızda
ortaya çıkan akut türe daha çok aşinasınızdır.
Akut inflamasyon genellikle kısa sürede birden başlar ve yine kısa
sürede iyileşir. Akut iltihabın başlıca belirtileri iltihaplı olan
organın çalışmaması, sıcaklık, şişlik, ağrı ve kırmızılıktır.
Bununla birlikte, akut iltihapta herhangi bir hücre ve doku ölümü
yoksa iyileşme süreci daha kısa ve kolaydır.
İnflamasyonun kronik hale gelmesi alerjik rahatsızlıklarda ve vücut
direncinin az olduğu hastalarda daha sık görülür.
Normalde az miktarda inflamasyon vücudumuzu çeşitli darbe ve
hastalıklara karşı korurken, kronik iltihaplanma fazlalaştığında,
bu durum çeşitli hastalıkların sebebi olarak karşımıza çıkabiliyor.
Yani inflamasyonun azı karar, çoğu zarar diyebiliriz.
KRONİK İNFLAMASYONUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bununla birlikte inflamasyon; beyin kanaması, kalp hastalığı,
kanser ve hatta bilim insanlarının son zamanlarda inflamasyonun
beyin üzerindeki bağlantılarını incelerken, üzerinde yoğunlaştığı
Alzheimer'a bile neden olabiliyor.
2017 yılında yayımlanan bir çalışmada, orta yaşlarda belirli
inflamasyon belirtilerine sahip kişilerde daha ilerleyen yaşlarda
hafızada zayıflık, beyin büzülmesi görülmüştür. Araştırmacılar orta
yaşlarda inflamasyon belirtileri gördüğü yaklaşık bin 600 kişide 25
yıl sonra beyin taraması ve bir çeşit hafıza testi yaptılar. Yüksek
inflamasyon belirtileri olmayan kişilerle karşılaştırıldığında, üç
veya daha fazla belirtiye sahip olan kişilerde yapılan bellek
testinde daha düşük puan aldıkları ve Alzheimer hastalığı ile
ilişkili beynin diğer kısımlarında yaklaşık yüzde 5 oranında
büzülme görülmüştür.
Ancak yapılan bu çalışma sadece gözlemsel olduğundan; inflamasyonun
direkt beyin büzülmesine veya zayıf belleğe neden olduğunu
kanıtlamaz.
S¸İS¸KİNLİK VE İNFLAMASYON
Şişkinlik ve inflamasyon arasındaki farkı yakalamak bizi biraz
olsun zorlar. Çünkü benzer belirtiler yaşanır ve genel olarak biz
de bu belirtilerin hazımsızlıktan dolayı oluştuğunu düşünürüz.
Ancak inflamasyonların temelinde yatan nedenler daha önemlidir.
Vücudumuzda şişkinliğin oluşumu ise daha çok hazımsızlıktan
dolayıdır. Yanlış beslenme, obezite, hareketsizlik ve yaşamın
birçok yönünde ortaya çıkan stres kronik iltihaplanmaya destek
verir. Bunlardan birinden bile kurtulmak daha sağlıklı bir yaşam
için iyi bir başlangıç olarak kabul edilir.
SIGARADAN VE STRESTEN UZAK DURUN!
Uzmanlar, inflamasyonun sağlığımızı nasıl etkilediği üzerinde halen
çalışmalarını devam ettirirken, inflamasyon etkilerini azaltmak
için çeşitli adımlar atmanın hem kalbinizi, hem de vücudunuzun geri
kalan kısmını korumak adına mükemmel bir sonuç oluşturacağını
bilmeliyiz. Sigara içmek, inflamasyon sürecini kötü etkiler. Oluşan
kronik iltihap kaynağını artırabilir ve büyüyen bu iltihap plağının
patlame ihtimali oluşur. Bu da kalp krizine neden olan tıkanıklığa
sebebiyet verebilir.
AKTİF BİR YAŞAM SÜRÜN
YAPILAN araştırmalar gösteriyor ki haftanın beş günü yapılan 30'ar
dakikalık orta dereceli egzersiz, inflamasyon seviyesini yüzde 12
oranında azaltabilir. Özellikle kardiyo türü sporların vücuttaki
inflamasyon üretimini azalttığı bilinmektedir.
TON BALIĞI VE CEVİZ TÜKETİN
İnflamasyonu ve inflamasyonun etkisiyle oluşan pek çok hastalık
riskini azaltmak için omega 6–omega 3 dengesini koruyun.
İnflamasyon etkilerini artırdığı bilinen margarin, ayçiçek yağı ve
fast food ürünlerinde bulunan omega 6 yağlarını minimum seviyeye
indirin ya da bu yağdan uzak durun. Onun yerine inflamasyon
etkilerini azaltan ve ton balığı, ceviz, zeytinyağı, somon gibi
omega 3 zengini besinler tüketin. Omega 3 gibi E ve C
vitaminlerinin de kronik inflamasyon riskini azalttığını gösteren
çalışmalar yer almaktadır. Sebze ve meyvelerde bulunan polifenoller
ise iltihap sorununa yardımcı oluyor. Burada özellikle yeşil
yapraklı sebzelerin öneminin altını çizmekte fayda var. Kalp
hastalıkları ile bağlantılı inflamasyonu azaltan doğal bileşik
fitokimyasalları içerir.
UYKUYA DİKKAT!
Beslenmenizde antioksidanlara yer verin. Bitter çikolata, çilek ve
üzüm gibi antioksidan açısından zengin besinlerin de yararlı
olabileceği belirtilmektedir ve bunları beslenme listenize
eklemeniz önerilir. Her gece en az altı saat uyumuyorsanız
vücudunuzun inflamasyona ne kadar yatkın olabileceğini bilmeniz
gerekir.
YEŞIL ÇAY TÜKETİN
Yeşil çayın sağlığınıza pek çok yarar sağladığını hepiniz çok iyi
biliyorsunuz ki içerdiği antioksidanların inflamasyon üzerinde
azaltıcı etkisinin olduğu bilinmelidir. Araştırmalar gösteriyor ki
günde dört-beş fincan yeşil çay tüketmek vücudunuz için oldukça
faydalı. Her şeyden önce stresten uzak durun. Çünkü her hastalığın
temelinde yatan stresin inflamasyonda da rol oynadığını bilmeniz
gerekir. Bu nedenle sizi stresten uzaklaştıracak, mutlu eden, hatta
sizi güldüren arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirmelisiniz.