Güneşin yüzünüze vurup kendinizi dışarılara attığınız,
bahçelerden taze nane kopartıp kuş cıvıltısıyla uyandığınız günler
maalesef geride kaldı. Vakit kalın kazak, kar botu ve tabiri caizse
lahana gibi kat kat giyinme vakti.
Kış kapıda! Bu da demek oluyor ki; yorgan, kahve ve kitap konseptli
fotoğraf çekimleri başlayabilir. Tabii çekimden sonra gerçekten
kitap okumayı unutmayın. Kış ayları çoğunuzun dışarıdaki soğuk
havadan çekinip pek fazla evden çıkmadığı zamanlardır. Bu nedenle
birçok insan kendini sıkışmış ya da rutine girmiş gibi
hissettiğinden bahseder. Her sene 'Bu kışı iyi değerlendireceğim'
dediğinizden emin gibiyim. Bu sefer gülümsemek için baharı
beklemenize gerek yok. Yeni yazımda sizlerle kış aylarını eğlenceli
hale getirmenin yollarını, en önemlisi kitap okumanın sağlığa
yararlarını ve yapabileceğiniz diğer ev aktivitelerini
paylaşacağım. Aşağıdaki küçük ipuçları, bu kışı sizler için daha
eğitici ve eğlenceli bir hale getirecek.
HER DERDE DEVA
SAĞLIK KİTAPLARI DA OKUNABİLİR
Yapılan bir araştırmada, 800'den fazla kişiye 12 sayfalık alıntıdan
oluşan edebi kurgu ve popüler kurgu türlerinde romanlar okutuldu.
Bir kişinin ne sıklıkta ya da ne miktarda okuduğuna bakılmaksızın,
edebi kurgu okuyanlar, diğer kişilerin duygularını başka bir tür
okuyanlara kıyasla daha iyi bir şekilde ölçümleyebildi. Aslında
sonuçlar şaşırtıcı çünkü bazı insanlar edebi romanların çok da
yararlı olmadığını savunur. Zihin teorisi; inanç, niyet, istek,
bilgi gibi zihinsel durumları kendisiyle ve başkalarıyla
ilişkilendirip başkalarının farklı inanç, istek ve niyetlere sahip
olabileceğini anlama becerisidir. Bu durumda zihin teorisini
geliştirmek isteyenlerin edebi romanlara yönelmesi doğru olacaktır.
Eğer ilginizi sağlık kitapları çekiyorsa, bu ay raflarda yerini
alan yeni kitabım 'Hayatın Ritmi'ni de tercih edebilirsiniz.
Konusunu sizlere kısaca anlatmam gerekirse; ülkemizde halen
yaklaşık her iki kişiden biri kalp hastalıkları yüzünden hayatını
kaybediyor. Bu kitap okurlarına kalp dostu bir günlük hayatın
gereklerini, sağlıklı bir ömür sürmek için bilinmesi gereken
anahtar sözcükleri fısıldıyor. Böylece kalbinizi daha yakından
tanıyacak ve hayatınızın rutinlerine farklı bir perspektiften
bakmaya başlayacaksınız.
DUYULARINIZI HAREKETE GEÇİRİR
Tabii okumanın yararları bunlarla sınırlı değil. Bir kitap okurken
kitabın kahramanlarıyla birlikte sokakta yürüdüğünüzü hisseder, bir
anda burnunuza o sokağın kokusu gelmiş gibi olabilirsiniz. Okuma
işlemi, tecrübeyi yaşıyormuşuz gibi beyindeki nörolojik bölgeleri
uyarır. İspanya'daki araştırmacılar, 'tarçın' kelimesini okumanın,
kokudan sorumlu koku alma beyin bölgelerini harekete geçirdiğini
keşfetti. Benzer şekilde, Fransız araştırmacılar eylemlerle ilgili
bir şey okumanın (Örneğin; Murat koşarak merdivenden indi) beynin
hareket kısmı olan motor kortekste bir uyarılmaya sebep olduğunu
buldular.
OKUYANLAR MUTLU!
Yapılan eski araştırmalar, yaşam deneyimlerinin sizi maddi
şeylerden daha mutlu ettiğini göstermişti. Son zamanlarda yapılan
daha kapsamlı bir araştırmada; kitaplar gibi yaşam deneyimlerini
geliştirmek için tasarlanan deneyimsel ürünlerin, toplam mutluluğu
güçlendirdiği saptanmış. Bu listeye kitapların dışında spor
malzemeleri, video oyunları ve müzik aletleri de giriyor.
Araştırmalar, okumaya ve öğrenmeye devam eden yetişkinlerin
hayatlarından çok daha memnun olduklarını ortaya koydu.
KİTAP OKUMAK HAFIZAYI GÜÇLENDİRİR
Kitap okuma alışkanlığı, hafızanızı kaybetmenize engel olabilir.
Araştırmacılar, yaşamınız boyunca zihinsel aktivasyonlarınızı
çalıştıracak aktiviteleri (okumak gibi) uygulamanın, bilişsel düşüş
oranını yüzde 32 yavaşlattığını keşfetti. Bir başka çalışmada;
okuma, satranç, bulmaca gibi zihinsel aktivasyonu geliştirecek
konularla ilgilenenlerde Alzheimer hastalığının gelişme
olasılığının 2.5 kat daha düşük olduğu saptanmıştır.
KIŞ AYLARINDA BAŞKA NELER YAPABİLİRSİNİZ?
Soğuk ve gri hafta sonları, evde ayaklanmak ve lezzetli şeyler
yapmak için mükemmel bir zamandır. Uzun zamandır yapmak istediğiniz
yeni tatları denemenin tam vakti.
Havaların soğuması sizi negatif etkilemesin; kışlıklarınızı giyin
ve dışarıya çıkın. Hem egzersiz, hem de doğa; kanıtlanmış ruh hali
düzenleyicilerdendir. Ve biraz şanslıysanız soğuk havalarda
çoğumuzun yeterli miktarda bulamadığı D vitaminini depolamak için
güneş ışığını yakalayabilirsiniz. Biraz güneş ışığı vücut
yorgunluğunuz için birebirdir.
Bu kış evden çıkıp nihayet o hep gitmek istediğiniz sanat müzesini,
tiyatro veya orkestrayı ziyaret edin. Norveç araştırmalarına göre,
kültürel etkinliklere katılmak endişe ve depresyon oranlarını
düşürür ve yaşam memnuniyetini artırır.
Çünkü nergislerinizin veya lalelerinizin nerelere dikileceğine
karar vermek, sandığınız kadar kolay olmayabilir. Kapınızın
önündeki kar yığınına rağmen bitkilerinizin hangi köşeleri
renklendireceğine karar verin.