Özlemle beklediğimiz Ramazan ayı geldi çattı. Bu uzun günlerde
oruç tutmak, elbette çok zor. Ancak doğru beslenmek; iki öğün
arasında neredeyse 17 saat bulan zamanı kolaylaştırmanın tek yolu.
Bilim adamları, oruç tutmanın insan sağlığı açısından ne ölçüde
faydalı olduğu konusunda detaylı araştırmalar yapıyorlar. Bu
araştırmalar, orucun sayısız faydasının listelenmesi ile son
buluyor.
Oruç tutarken tüm beslenme düzenimiz değişir. Özellikle uzun yaz
günlerinde oruç tutuyorsanız, sadece iki öğünle sınırlı sofranızı
doğru gıdalarla doldurmalısınız.
Sağlık bilinciyle donattığınız sofralar sayesinde hem acıkmadan
oruç tutabilir, hem de orucun faydalarından maksimum ölçüde
yararlanabilirsiniz...
İFTARDA VE SAHURDA YOĞURT YIYIN
1- Oruç tutarken ne kadar kiloluysanız o kadar su tüketin:
Su ihtiyacının daha da arttığı bu dönemde halsizlik, baş dönmesi,
dikkat dağınıklığı gibi etkileri önleyebilmek için iftarla sahur
arasında kişiden kişiye değişen, fakat ortalama 2-2.5 litre olan su
ihtiyacını mutlaka karşılamak gerekir.
Ayrıca uzun boylu ve aşırı kiloluysanız, normale oranla daha da çok
su tüketmelisiniz.
2- Son anda 1 litre su içmeyin:
Oruç tutarken su alabileceğiniz zaman kısıtlı olsa da, tüketilen
toplam sıvının zamana yayılması gerekir.
Dolayısıyla son anda '1 litre su içeyim, bana yeter' demek
sakıncalı olacaktır. Bu şekilde tüketilen sıvı hemen idrara
dönüştürülür ve gün boyunca ihtiyacınız olacak sıvı rezervini
tehlikeye sokar.
3- İftarda 45 dakika ara verin ve tatlıyı iftar mönünüzden çıkarın,
pide tüketimine dikkat edin:
Karbonhidratlar yani nişastalı tüm gıdalar, hızlı tokluğa ve erken
açlığa sebep olur. Ramazan ayında dengeyi iyi korumak kaydı ile
uzun dönem tokluk hissi oluşturan proteinden zengin beslenmek çok
önemli. Süt ve süt ürünleri başta olmak üzere, et ve diğer
proteinli gıdaları tüketin. İftarı; bir kase yoğurt, bir kase
çorba, belki biraz süt ile geçiştirip en az 30-45 dakika ara
verdikten sonra normal yemek ihtiyacınızı karşılayın.
Fazla tuzlu ve baharatlı gıdalardan, kızartmadan uzak durun. Bu
gıdalar, aşırı derecede susamanıza sebep olacaktır. Süt ürünleri
sindirim sisteminizi rahatlatır, tok tutar ve daha az susatır.
İftarda ve sahurda birer kase olmak üzere iki porsiyon yoğurt
yemenizi şiddetle öneririm. Bu; bedeninizi oruca göre programlar,
ayrıca susuzluğu önler ve bağırsaklarınızın daha sağlıklı olmasını
sağlar. Uzun süreli açlık, bağırsak sisteminde duraksama veya
yavaşlamaya sebep olur, içindeki dışkı akımı azalan bağırsaklarda
bakteri yükü artar ve bu bakteriler, hastalıklara sebep
olabilir.
Bunu da en iyi dengeleyen gıda yoğurttur.
Ramazan ayında yediğiniz tatlılar, zaten oruç tutmanız sebebiyle
dengede durmakta zorlanan sistemde ani kan şekeri yükselmeleri ile
hormon dengenizin de bozulmasına sebep olur. Tatlı, Ramazan ayında
kilo almanıza sebep olmanın dışında bir de yorgunluk
kaynağıdır.
4- Düzgün bir sahur ile 18 saat süreyle oruç tutabilirsiniz:
Tuzlu, yağlı ve unlu gıdalardan uzak durmak, gün içindeki su
isteğinizi azaltacaktır.
Bu beslenme şekli, normal zamanlarda da uymanız gereken bir sistemi
ifade eder. Sahuru, kahvaltı gibi düşünebilirsiniz.
Besin kalitesi yüksek yumurta, peynir, kepekli ekmek tüketmek;
midede sindirimleri geç olduğundan açlık hissinizi azaltacaktır. Bu
gruba bir porsiyon ölçüsünde yağlı tohumlar (fındık, ceviz, badem
vb.) da ekleyebilirsiniz. Bu besinler de tok kalmanıza yardımcı
olacaktır.
Özellikle sahurda bir kase yoğurt yemenizi de şiddetle tavsiye
ediyorum.
Yoğurt, adeta mucizevi bir besindir ve faydaları hakkında kaleme
aldığım yazıma arşivden ulaşabilirsiniz.
5- Kuru meyve tüketin:
Besin tüketiminin azalmasına bağlı olarak karşılaşılan kabızlık
sorununu önlemek adına sahurda ve iftarla sahur arasında
yapacağınız ara öğünlerde kuru meyve ya da meyve tercih
edebilirsiniz.
Su da bu süreçte önemli besin öğelerinden biridir. Liften zengin
beslenmek, bağırsak sisteminin düzenli çalışması için son derece
önemlidir. Bu sebeple sahur ve iftar öğünlerine liften zengin
gıdaları eklemelisiniz.
HASTALAR DIKKAT!
REFLÜ VE ÜLSER HASTALARI ORUÇ
TUTABİLİR Mİ?
MIDE hastalığı olanlar, oruç tutarken mutlaka bir hekimden görüş
almalı. Özellikle reflü gibi hayat kalitesini düşüren bir
rahatsızlığınız varsa, iki kez dikkatli olmalısınız. Reflü
hastalığının dört farklı evresi vardır. Yemek borusunun alt ucunda
aside bağlı hasarlanma olup olmadığı ve bu hasarın derecesi,
hastalığın aşamasını belirlemede en önemli faktördür. Reflünün en
ağır evresi, D evresidir. A evresi ise en hafif aşamadır ve bu tip
reflüsü olanlar, kolaylıkla oruç tutabilirler. Reflü hastalarının
az miktarda ve sık beslenmeleri tavsiye edilir. Oysa Ramazan
orucunda, öğün sayısı sadece ikiye düşüyor ve her ikisinde de çok
fazla yemek yeniyor. Aşaması oruç tutmasına engel olmayan reflü
hastaları, sahurun ardından hemen uykuya geçmemeli; hafif reflüsü
olanlar en az iki, ağır reflüsü olanlar ise en az üç saat
beklemeliler. Ülser şikayeti olanların, Ramazan ayından önce
mutlaka hekime başvurmalarını öneriyoruz. Ülser hastaları, günde en
az bir kez mide koruyucu ilaç kullanmak zorunda. Aksi taktirde
ülser hastalığı ilerleyebilir ve ciddi problemlere neden olabilir.
Ancak bu durum oruç tutmaya engel değildir. İlaç alım saatlerinin
düzenlenmesi (sahur ve iftarda almak gibi), oruç tutmayı mümkün
kılabilir.
KİMLER ORUÇ TUTAMAZ?