Besinleri daha az tuzlu tüketmek, sanılanın aksine zor değil. Yüzde 20 oranındaki tuz kısıtlaması, dilimizde tuzu algılayan reseptörler tarafından fark edilmiyor. Yemekleri tuz yerine baharatla tatlandırarak tuzsuz bir yaşama adım atabilirsiniz
Hemen hemen hepimiz tuz ve yüksek tansiyon arasında bir ilişki
olduğunu duymuşuzdur. Uzmanlar da bu ilişkinin varlığını
doğruluyor. Tuz tüketimi ve hipertansiyon arasında ciddi bir ilişki
var.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, ülkemizdeki tuz
tüketimiyle ilgili bir araştırma yaptı. Elde edilen sonuç oldukça
ürkütücü. Sonuca göre; ülkemizdeki tuz tüketimi, dünya
ortalamasının üç kat üzerinde! Türkiye'de kişi başına günlük tuz
tüketim miktarı, yaklaşık 18 gr. Bu oldukça yüksek bir rakam. Tuz
tüketimimizin bu kadar fazla olmasının en önemli sebebi; neredeyse
bağımlılık derecesinde ekmek yememizden kaynaklanıyor. Yapılan
araştırmalar; her gün sadece ekmekten 7 gr. tuz aldığımızı
gösteriyor. Oysa uzmanlarca tavsiye edilen günlük tuz tüketim
miktarı, sadece 5 gr.'dır. Tuz, yüzde 60 sodyum ve yüzde 40 klor
içerir. Bedenimizin çeşitli fonksiyonlarını yerine getirebilmesi
için bu iki maddeye de ihtiyacı vardır. Bu sebeple mutlaka alınmalı
ancak ihtiyactan fazlası tüketilmemelidir.
Gereğinden fazla tuz tüketmek, başta hipertansiyon, damar sertliği
ve çeşitli kalp hastalıklarına davetiye çıkarıyor.
Gıdaların birçoğu doğal olarak tuz, sodyum içerir. Bu miktar,
normal şartlarda ekstra tuz ilavesine gerek bırakmayacak ölçüde
yeterlidir. Gereğinden fazla sodyum, vücutta gereğinden fazla su
tutulduğu anlamına gelir. Artan su miktarı, kan basıncının da
artmasına neden olur. Bu durum, hipertansiyon ile sonuçlanır.