Dünyanın, bölgemizin normalleşmeye ihtiyacı var. Salgın, ekonomik sorunlar yetmezmiş gibi Ukrayna krizi ile Batı ile Rusya arasında savaş tamtamları başladı. Bir süredir tarafların açıklamaları ile tansiyon artıyor, askeri yığınaklar ise hız kesmeden sürüyor. Gelişmeleri tüm dünya endişe ile izlerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ile Ukrayna arasında bir barışın olması için Türkiye’nin arabulucu olabileceği” mesajını verdi ve sonra da Ukrayna’ya gitti. Türkiye arabulucu olabilir mi? Krizi diplomasiyle çözebilir mi? Tabii ki temennimiz bu yönde... Ama hiç de kolay değil:
Diyelim ki Ukrayna ‘Tamam’ dedi, asıl sorun Rusya’nın bu teklife nasıl yaklaşacağında... Moskova’nın bir süredir Ukrayna-Türkiye yakınlaşmasından rahatsız olduğu biliniyor.
ABD, NATO ve İngiltere’nin de Türkiye’nin arabuluculuk teklifine ilişkin tavrı belli değil.
Arabulucu olunamazsa da Türkiye’nin gerilimi azaltma konusunda telkinde bulunabileceği ve rol oynayabileceği konusunda şüphe yok.
Taraf tutmadığını belirten Türkiye “itidal” çağrısını ön plana çıkaracaktır.
Ancak NATO üyesi Türkiye’nin Rusya ile özel ve karmaşık ilişkilerini de göz önünde bulundurmak lazım. Sonuçta doğalgaz, turizm, ticaret ve Suriye ihtilafı özellikle de İdlib bölgesine ilişkin olası gelişmeler Ruslar açısından koz.
Kısacası Türkiye ince bir ipin üzerinde diplomasi yürütüyor. Dengeyi de bozmaması gerekiyor. Bu zor şartlarda, çözüm diplomasi ile olursa tarihi bir başarı elde edilecektir.