Hasan Bülent Kahraman Sabah Gazetesi

16 Nisan, Trump Brexit öncesine...

Evet, Osmanlılar İbn Haldun'u okudular. Haldun, 'devletler doğar ve ölür' diyordu. Bu 'çöküş sosyolojisi'nden etkilendiler. Ürktüler. Ölüm onlar için zaten tek hakikatti. Herkes ölecekti. Demek devlet de...

29 Mayıs 2017 | 347 okunma

Evet, Osmanlılar İbn Haldun'u okudular. Haldun, 'devletler doğar ve ölür' diyordu. Bu 'çöküş sosyolojisi'nden etkilendiler. Ürktüler. Ölüm onlar için zaten tek hakikatti. Herkes ölecekti. Demek devlet de çökebilecekti.
O zamanlar öyle 'devlet ebed müebbed' gibi laflar yoktu. Onu sonradan Kemal Tahir gibi yazarların muhayyilesi icat etti. MHP gibi partilerin kadroları 'mistik' hale getirdi. Fakat Osmanlıların devleti kendilerinden yukarıda görüp, kendilerinden üstün tuttuklarımuhakkaktır. Bu Sadık Rifat Paşa'ya kadar devam etti.
Bu gerçeği öğrendikten sonra Osmanlılar 'nasıl kurtuluruz' sorusunu sordu. Böylece ilk kez 'modern' bir mantıkla devlet hakkında düşündüler. Ulema imal-i fikr etti. Haldun'un 'materyalist' ve 'dinamik/ çevrimsel' tarih anlayışını kavramadıklarından bir tek cevapla geldiler: 'asr-ı saadete' dönerek.
Yani, geleceğe dönük değil geçmişe dönük bir mantık benimsediler. Bu ilerlemeci değil korumacı bir anlayıştı. Ama Ortaçağın muhakemesine uygundu, her ne kadar 16-17.yüzyılda öne sürülse de.

***
'Devrimci' dönem, yani Kemalist yıllar ve mantık geriye dönüşlü (retrospektif) anlayışı prospektif yani geleceğe dönük anlayışla değiştirdi. 'Muasır medeniyet'e erişirsek kurtuluruz fikri ilerlemenin yarınla ilgili olduğunu vurgulamaktı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Büyük tıkınma’ ya da edebiyatı edebiyatımsılarla öldürüş 10 Kasım 2018 | 4.038 Okunma Atatürk’ün hayatı: resmiyet, sivillik, bilimsellik... 14 Eylül 2018 | 280 Okunma Şiirlideğnek küçük İskender ve büyük şiiri 20 Temmuz 2018 | 268 Okunma Nazım Hikmet’in Cep Defterleri 08 Haziran 2018 | 356 Okunma 1968’e Türkiye’den bakmak... 11 Mayıs 2018 | 331 Okunma