Hasan Bülent Kahraman Sabah Gazetesi

Ataç öleli

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de çok önemli bir görüşme yapacak. Fakat görüşme ben yazıyı yazdıktan hayli sonra başlayacak. O minval üzere bir şeyler yazacaktım. Bu konularda akıl...

17 Mayıs 2017 | 147 okunma

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de çok önemli bir görüşme yapacak.
Fakat görüşme ben yazıyı yazdıktan hayli sonra başlayacak. O minval üzere bir şeyler yazacaktım. Bu konularda akıl danıştığım tek dostum, bilgece bir söz edip, 'yazın çıktığında eskimiş olacak' dedi. O zaman karar verdim, iyisi mi, 17 Mayıs vefatının 60. yılıdır, oturup Nurullah Ataç yazısı yazayım dedim.
Onu ilk okuduğum yılları anımsıyorum.
Ortaokuldaydım. Yahya Kemal'in Baudelaire'e, Verlaine'e olan tutkusunu anlatırken dediği gibi, ben de Ataç'ı daha ilk okuyuşumda 'sıtmalı bir iptila' ile sevdim.
(Şu laflarımı kendisi okusaydı, çıldırırdı herhalde.) Ondan sonra da bugüne kadar üstümdeki etkisi, gitgide daha derinlerde işleyerek devam etti.

***

Beni ona bu derecede çeken ve bağlayan neydi? Bu sorunun cevabını 'çok zamanlar' düşündüm. Açıkçası tamamen ona benzer bir ruh haleti, entelektüel ilgi alanı ve tam kelimesiyle söyleyeyim 'çelişkiler' içinde bulunmamdı.
Ataç, Yunan ve Latin klasiklerini önemsiyor, 'tam Batılılaşma' için okullara Yunanca-Latince okutulması gerektiğini söylüyor fakat delice bir tutkuyla Divan edebiyatının en güzel dizelerini bulup çıkarıyordu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Büyük tıkınma’ ya da edebiyatı edebiyatımsılarla öldürüş 10 Kasım 2018 | 4.038 Okunma Atatürk’ün hayatı: resmiyet, sivillik, bilimsellik... 14 Eylül 2018 | 280 Okunma Şiirlideğnek küçük İskender ve büyük şiiri 20 Temmuz 2018 | 268 Okunma Nazım Hikmet’in Cep Defterleri 08 Haziran 2018 | 356 Okunma 1968’e Türkiye’den bakmak... 11 Mayıs 2018 | 331 Okunma