Çok uzun yıllardır yazıyorum: CHP'nin temel sorunu kendisini
yenileyememektir.
Ama bu sorun kaldıkça, eskidikçe, mayalandıkça sadece CHP'nin değil
Türkiye'nin sorununa dönüşüyor.
Aynı sorun dada önceleri artık adını kimselerin bilmediği SHP
saflarında yaşandı. SHP kendisini zaman zaman CHP'ye yaklaştırır
küçük ama etkili bir grup da ona itiraz ederdi.
Doğrusu bu itirazlara kulak vermekti. Tersi oldu. SHP gitti Murat
Karayalçın eliyle kendisini CHP'nin kursağına attı. Ondan sonra da
gerçek bir sosyal demokrat parti haline gelemeyeceği anlaşılmış CHP
büsbütün geçmişin, eskinin bir partisi oldu.
***
Şimdi heyecan uyandıran CHP milletvekili Hüsnü Bozkurt'un
konuşmasını dinleyince doğrusu hem hüzünlendim, içim acıdı hem de
ne yalan söyleyeyim güldüm.
Sayın milletvekili elbette inanarak, içtenlikle, içinde duyarak
söylüyor sözlerini.
Biz diyor yeniden Kurtuluş Savaşı başlatırız, yeniden Samsun'a
çıkarız, yeniden sizi İzmir'den denize dökeriz. Kime 'siz' dediğini
de emperyalistler, 'haramzadeler' (bu sözcüğü insanlar 'haram
yiyen' zanneder, gerçek anlamı 'haramın çocukları'dır yani 'piç'
karşılığıdır) diye açıklıyor. 'Evet' çıkarsa üzülmeyin, böyle olur
diye ferahlık veriyor.
***
Sorun milletvekilinin bunları söylemesi değil. Sorun bu zihniyet.
Yani birçok insanın hâlâ bu 'nostalji' ile yaşamasıdır.
Kılıçdaroğlu, milletvekilinin açıklamalarını doğru bulmamış.
Sevindirici. Ama 'doğru bulmadım' dediği herhalde bu 'vururuz,
kırarız' kısmıdır işin. Yoksa nostalji ve geçmişe referans söz
konusu olduğunda Kılıçdaroğlu da milletvekilinden daha farklı bir
yerde değil.