Çin, dünyanın neresi, merkezi mi, böyle denebilir mi, henüz bir şey söylemek zor. Bu, öncelikle Çin'in kendisini değiştirmesiyle ilgili bir durum. Neticede sosyal medyanın yasak olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Öte yandan, ilk günden beri yazıyorum, Çin, dünya finans kapitalinin odaklarından biri.
Çin'den dönerken aklımda kalkınma- büyüme ikilemi var.
Aklımda işlememiş bir devrimin getirdiği büyük kıyımlar var. Çöken sosyalizmin tıpkı büyük dinlerin tamamı gibi herkesi eşit yapma tutkusu, ütopyası var. Sonunda kazanan kapitalizmin bu utkusunu sağlayan koşulları var.
***
Batı bugün bu dünyanın en büyük meselesi. Batının kendisini bir 'hâkimiyet odağı' olarak sürdürmekte zorlandığı bir dönemde 'Batı-sonrası' bir dünyaya geçip geçmediğimizi sorguluyoruz.
Böyle bir dünyada Çin yepyeni bir güç merkezi olarak biçimleniyor.
'Sömürgecilik sonrası' dünya galiba ilk defa kuruluyor. Unutmayalım, Hong Kong Çin'e ancak 1997'de devredildi. Daha dün demek. Kısa bir süre öncesine kadar iliği kemiği sömürülen bir Çin ve Uzakdoğu vardı.