Bildiğim kadarıyla Cumhuriyet tarihimizin en büyük terör
saldırılarından beşi son bir buçuk yılda cereyan etti. Bunların üçü
doğrudan Suriye savaşı ve sonrasıyla ilgili. Buna PKK'nın
düzenlediği diğer saldırıları ekleyin.
Bu basit istatistikten çıkan basit bir sonuç var:
Türkiye, OD'da meydana gelen güvensizlik ve istikrarsızlık
ortamında yaşıyor, onun da ortasında bulunuyor. Kısacası Türkiye
bir 'terör hedefi' ülke.
***
Terör sadece bizim değil tüm dünyanın en ciddi sorunu. Bugünkü
terörün daha bireysel bir sistematik içinde cereyan eden 19. yüzyıl
nihilizminden ve gene 1970'lerde kendisini gösteren örgütlü ama
sınırlı terörden çok ciddi bir farkı var. Biraz daha zorlarsam,
bugünkü terörün 'açıklanamayan' boyutları, açıklanan kısmından
misli misli fazla derim.
Bilhassa canlı bomba meselesi söz konusu olduğunda bu gerçek öne
çıkıyor. Bir şey açıklanamayınca da önlenemiyor.
Kaldı ki, eylem aşamasına gelmiş bir terörün önlenmesi elbette
önemlidir, bunun şeki şüphesi yok. Fakat asıl mesele terörü doğuran
ortam.
***
Bugünün asıl sorunu bu ve bu sorunu aşacak kısa bir yol
görünmüyor.
'Bildiğimiz dünyanın dışında' bir dünyada yaşadığımızı yazalı şöyle
böyle bir otuz yıl oldu. Hâlâ o yönde ilerliyoruz. Hala şu
'bilmediğimiz dünyayı' anlamaya, keşfetmeye çalışıyoruz. İşler öyle
gelişiyor ki, sanki onu anlayamadan bilmediğimiz bir başka dünyaya
geçeceğiz.