Hasan Bülent Kahraman Sabah Gazetesi

Onlar mezun olurken...

Hayatta sevmediklerim sevdiklerimden fazladır. Basit ve seçmeci bir hayatı tercih etmişseniz böyle olması kaçınılmazdır. O sevmediklerim arasında törenler vardır. Hayatın her anını okumak, yazmak ve...

03 Temmuz 2017 | 181 okunma

Hayatta sevmediklerim sevdiklerimden fazladır. Basit ve seçmeci bir hayatı tercih etmişseniz böyle olması kaçınılmazdır.
O sevmediklerim arasında törenler vardır. Hayatın her anını okumak, yazmak ve çalışmakla geçirdiğim ve geçirmek istediğim için törenlerde akıp giden zamana acırım da acırım. Ama objektif olanlara bir şey demem.
Onlardan biri, belki de başlıcası mezuniyet törenleridir. Nedeni açıktır. Daha önce de yazdım.
Büyük şairimiz Fazıl Hüsnü, kendisi de asker kökenli olduğundan asker ve bayrak görmeye dayanamazmış, ağlarmış. Bir başka kadın şair arkadaşım merhum Melisa Gürpınar çocuklar karşısında heyecanlanırdı.
Beni de heyecanlandıran gençlerdir. Kızarım, tartışırım ama onların hayatımdaki yeri bambaşkadır.
Hayatta yaptığım her şeyi öncelikle onlar için yaptım.
Mezuniyet törenleri bu nedenle benim için önemlidir. Daha da fazla önemsediğim okulun ilk açıldığı gündür. O gün yeni başlayanların ve ailelerinin heyecanı görülecek şeydir. Tedirginlik ve gurur, endişe ve güven bir aradadır. Zaten gençleri kanadımız altına alacağımız için ve onlar zaten başlayacakları hayata can attıkları için o günkü günde, tıpkı mezuniyetlerde olduğu gibi, asıl ailelerle ilgilenirim.
Onları yatıştırmak, rahatlatmak, onlara güven vermektir esas olan.

***

Cumartesi günü biraz da özel bir nedenle katıldım Rektör Yardımcısı da olduğum Kadir Has Üniversitesi mezuniyet törenine.
Değişmeyen o manzara karşısında, evet, heyecanlandım.
Buldukları ilk fırsatta eğleniyordu, coşku doluydu, tıkanacak kadar heyecanlıydı tüm gençler. Diplomalarını verirken sıktığım elleri o sıcakta buz kesmişti.
Karmaşık bir dönemde mezun oldular.
Dünya dengesizlikler üretiyor. Bugün denge değil dengesizlik kurduğunda toplumlar ayakta kalabiliyor. Bilginin bambaşka bir boyut, içerik ve anlam kazandığı, teknolojinin güneşin batması ve doğması kadar doğal şekilde değiştiği ve hayatımıza etki ettiği, yerleşik, kabul edilmiş her şeyin reddedildiği ve dönüştüğü, yeni kavramlarla ikame edildiği bir dönemde öğrencilerimizi bugünün değil yarının dünyasına hazırlayarak mezun ettik.
Onlar diplomalarını alırken Türkiye'deki üniversitelerin de bahusus bizim üniversitemizin de, Kadir Has Üniversitesi'nin, konumu ve özellikleri üstünde düşünüyordum.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Büyük tıkınma’ ya da edebiyatı edebiyatımsılarla öldürüş 10 Kasım 2018 | 4.038 Okunma Atatürk’ün hayatı: resmiyet, sivillik, bilimsellik... 14 Eylül 2018 | 280 Okunma Şiirlideğnek küçük İskender ve büyük şiiri 20 Temmuz 2018 | 268 Okunma Nazım Hikmet’in Cep Defterleri 08 Haziran 2018 | 356 Okunma 1968’e Türkiye’den bakmak... 11 Mayıs 2018 | 331 Okunma