Almanya'yla aramızda halının altına
süpürülemeyecek bir ihtilaf çıktı. Aslında bu ihtilafa menşe olan
hadiseler hep karşımızdaydı. İki taraf da onları görmezden,
bilmezden gelip yoluna devam ediyordu. Çünkü iki tarafın da
birbirinden menfaati vardı.
Huzursuzluğu kimse istemez. Bu hakikattir. İnsanlar gibi uluslar da
birbiriyle anlayış ve kabul ilişkisi içinde yaşamak ister. Her ne
kadar dış politika kuramının bir temel ölçüsü 'dost-düşman' devlet
kavramı üstüne otursa da bütün bu uluslararası örgütlenmelerin
maksadı dostluk bağlarını güçlendirmektir. Özellikle İkinci Dünya
Savaşı sonrası dış politika anlayışı bu mantığa yaslanır.
Bu kurumlardan en önemlisi bana göre BM değildir. Önemlidir
elbette. Ama dünya kadar da iç sorunu, çıkmazı, çelişkisi vardır.
Önemli kurum AB'dir. İkinci savaş gibi bir büyük beladan geçip,
'Kömür ve Çelik Birliği'nden bugünkü AB'ye gelmek az buz iş
değildir.
Ne var ki, AB şimdi BM'den daha ciddi sorunlara sahip. Daha ileri
gidip söyleyeyim. Eğer gündelik ama ciddi yani işin teorik ve
entelektüel yanına eğilen Batı basınına bakarsanız artık bir AB
yoktur. İngiltere'nin Birliği terk etmesi, Akdeniz ülkelerinin (ah
bu Akdeniz ülkeleri ah...) yaşadığı ekonomik bunalım ve iflaslar,
Avro kullanmayan ülkeler derken AB derin bir bunalımdan geçiyor. Bu
köşede o bunalımı özellikle Brexit döneminde çok irdeledik.
Almanya bu şartlarda Avrupa'nın sahibi gibidir. İngiltere'nin
Brexit'inde 'Avrupa dışı bir Avrupalı devlet ve 'ada devleti''
(tanım Churchill'indir) olmak kadar Almanya'nın gücüne karşı bir
pozisyon oluşturma çabası da mevcuttur. Tabii, Fransa büyük bir
devlettir, ekonomisi fena değildir. Ama gırtlağına kadar ciddi
sorunlara sahiptir. Geriye gerçekten de başlı başına bir güç odağı
olan İngiltere ve Almanya kalıyor.
Bu Almanya şimdi adım adım tırmanan bir kriz içinde Türkiye'nin
Gümrük Birliği sürecine devam etmeyeceğini bildiriyor. 'Türkiye ile
Gümrük Birliği'nin genişletilmesini hayata geçirmeyeceğiz ve sadece
paranın tam olarak nereye gittiğini bildiğimiz alanlarda katılım
öncesi mali yardım yapacağız' diyor Merkel. Ciddi bir adım bu.