Bugün sizlerle son dönemde kafamda deli sorular olarak uçuşan meseleleri paylaşmak istiyorum. Küçük küçük notlarım var.
Durumumuz şudur:
* Pusuda bekleyen “sinsiler” 31 Mart 2019’dan sonra parti kuracakmış. Ama bu tek bir parti değilmiş. 2 parti yoldaymış.
* Biri bir yerde, “ben buradayım gelsinler” diye bekliyormuş. Diğer bir başka yerde başkalarıyla birlikte çoktan harekete geçmişmiş.
* Kılıçdaroğlu ile 3.5 saat konuşan 11’nci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, o konuşmanın içeriğiyle ilgili bize bir şey söylemezse 31 Mart 2019’dan sonra kurulacak partiyle ilgili ne konuştunuz diye sorma hakkımız yok mudur acaba?
* Ak Parti Genel Başkanı olarak Sayın Erdoğan hançeresini yırtarcasına uyarıyor, “Kibir abidelerinin partimizde yeri yok” diyerek. Ancak, kibir abideleri bu cümleyi liderlerinden her duyduklarında sağlarına sollarına bakıyorlar hatta arkalarına bakıyorlar, hiç üzerlerine alınmıyorlar. Salına salına ortalıkta dolanıp duruyorlar. Durumun ya ciddiyetinin farkında değiller ya da kafalarını kuma gömerek saklanacaklarını sanıyorlar. Oysa ayan beyan ortadalar.