Hiçbir şey olmamış gibi… Hiç sanki gruplarla, sivil toplum temsilcileriyle konuşmamış, görüşmemiş gibi, sanki hiç siyasilerle görüşmemiş gibi, sanki Saadet Partisi’nin o tuhaf Erbakan Ödül törenine katılıp, Uğur Dündar’ı alkışlamamış gibi. Sanki “arka kapı diplomasisi”ni çalıştırmamış gibi, “Çatı adaylığı” konusunda “Benim dışımda gelişti” dedi.
“Benden talep edilmiştir. Benim bir talebim olmamıştır” dedi.
“Çok geniş bir mutabakat olursa, arkadaşlarımla görevden kaçmayacağımı söyledim” dedi.
“Sorumsuzluk göstermeyeceğimi de ifade ettim” dedi.
“Böyle geniş bir mutabakatın olmadığı da ortadadır” dedikten sonra, “Adaylığım artık söz konusu değil” diyerek arkasını dönüp gitti!
11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şayet geniş mutabakat olsaydı kendi talebi olmasa bile cumhurbaşkanlığına aday olacağını böylece ilan etmiş oldu. Günler sonra niyetini izhar etti.