Dün yine sabah çok erken saatte mutat üzere gazetelerin birinci sayfalarını Albayrak Medya’nın bir uygulaması olan Gazete Manşet’ten okudum. Bir günlük gazetenin birinci sayfası dikkatimi çekti. Not ettim.
Birkaç saat sonra kahvaltıya oturduğumuzda konu konuyu açtı hanımla seçim üzerine konuşmaya başladık.
Döndü ve şöyle dedi, “Ne Ak Partililerin keyfi için ne de bir başka şey için oy kullanacağım.”
“Hayırdır” demeye kalmadan, “Bir Cumhurbaşkanının hatırı var bir de memleketimin” dedi. Konuyu anlamıştım. Biraz nasırına basayım diye üsteledim. “İyi de” dedim “Senin de tanıdığın bir arkadaş, bir günlük gazeteye manşet olmuş yaptığı tespitlerle. Diyor ki ‘Beka meselesine halk inanmıyor’ ama sen memleketim için oy vereceğim diyorsun!”
Yüzüme baktı, biraz öfkeyle, “O bahsettiğin isim 7 Haziran seçimlerinden sonra da ‘Seçime ne gerek var, partiler aynı oranda oy alacak. Vakit kaybediliyor. Koalisyon kurun’ demiyor muydu” diye çıkıştı.
Omuzuna dokunup, “Tamam anladım” diyerek sakinleştirmeye çalıştım. Ama nafile. FETÖ’den girdi, PKK’dan çıktı. Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorundan başlayıp, Amerika’nın ekonomik saldırısına kadar saydı. Sonra da “Bir kere tökezlersek bizi lime lime edecekler” diyerek bitirdi.