“Bizim aramızda ittifak mittifak yok” diyor. “Her yerde aday gösterdik”diye bas bas bağırıyor. “28 Şubat döneminin askeri, hakimi, sivil toplum temsilcisi bizi desteklemeli” diyerek geçmiş müktesebatını ayaklar altına alıyor. Yaşı ilerlemiş hacı amcaların geçmişin bir zerre hatırına yürüyüp geldiği meydanda gözünün içine baka baka yalan söylüyor. İzlerken insanın midesi kalkıyor.
KARMAKARIŞIK İTTİFAK: CHP’NİN ATATÜRKÇÜSÜ, SP’NİN HACI AMCASI, HDP’NİN KÜRTÇÜSÜ, İP’İN TÜRKÇÜSÜ
“Tek ittifakımız İyi Parti (İP) ile” diye ısrar ediyor. “Sandıkta ittifak” diye bir kavramdan söz ediyor. İnkar ederken ikrar ediyor. “Ne beka meselesi..!” diye efeleniyor. “Amerika’nın kontrolündeki PYD Türkiye’ye mi saldıracak? Yok öyle şey” diyerek tek gözüyle değil çift gözüyle PKK’ya göz kırpıyor. Sonra da “Atatürkçülükten” söz ediyor.
“Ben eski iç işleri bakanıyım” diyerek, bir dönemi hatırlatma ihtiyacı hissediyor. O dönemin “faili meçhuller dönemi” olduğunu bilerek o hatırlatmayı yapıyor. O dönemdeki politikalara sahip çıkıp, bugün PKK’ya çift gözüyle göz kırpanla “ittifak sözleşmesi” imzalıyor.
Eş başkanları, “Kürdistan’da kazanmak”tan, “Batı’da kaybettirmek”ten söz ediyor. Büyük şehirlerde aday çıkarmıyorlar. Kandil’deki çatal dil, “CHP ile HDP yerelde her zaman iş birliği içinde” diyor. “31 Mart’ta politikalarımızın ne derece doğru olduğu ortaya çıkacak” diye devam ediyor.
CHP’nin Atatürkçüsü, Saadet’in (SP) hacı amcası, HDP’nin Kürtçüsü, İP’in Türkçüsü iradesine ipotek koyanların ardı sıra gidip sandıkta “Karmakarışık ittifak”a oy vermeye hazırlanıyor!