İddianame çıktığı günden bu yana söylediğim şudur: Enver Altaylı FETÖ’cü değildir. FETÖ’yü de içinde barındıran daha büyük bir yapının Türkiye’deki mihenk taşlarından biridir.
İddiamın birçok delili var. Ama en bariz olanı, Altaylı’nın Ruzi Nazar gibi CİA’nın bölgemizdeki etkin elemanlarıyla doğrudan iletişim içinde olmasıdır.
İkinci bir iddiam daha var. Kavuncu ailesinin Türk siyasetine ve Türk düşünce hayatındaki rolü. Daha doğrusu, Türkiye’nin mesela “Yeşil Kuşak Projesi” kapsamındaki dönüşümündeki etkisi. (O projenin bir ürünü olduğumu ve 1997’den bu yana üzerime sinen tortularını silmeye çalıştığımı buradan bir kez daha ilan edeyim.)
Altaylı’nın kayın biraderi aynı zamanda yeğeni olan Orhan Kavuncu’nun Altaylı ile ilgili MİT Başkanı Hakan Fidan’a yazdığı mektubu dün Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi yayınladı. Yine Altaylı’nın Kazakistan liderine yazdığı mektuptaki o ilginç ifadeyi de... “Gül, Kavuncu’ya söylediklerinin tarafımca tarafınıza iletileceğini bilir...” dediği ifadeden söz ediyorum.