Size uzun uzun “Çözüm Süreci”nin nasıl da “PKK Özerk Bölgesi”ne dönüştürülmek istediğini anlatacak değilim.
Ya da “Silahlar gömülsün” dendiğinde, “Ne kazandınız da silah bırakıyorsunuz” diyen 70’lik ihtiyarların dağ bayır PKK’lı teröristlerle neden dolaştığını anlatacak değilim.
“Masayı kim nasıl tekmeledi” sorusunun peşinden de koşacak değilim.
Nihayetinde, devlet babalığını yapmış, “şımarık çocuğu” sandığı terör örgütünü evin diğer bireyleriyle birlikte bir arada tutacağını ummuştu.
“Kan kusup kızılcık şerbeti içiyoruz” demişti. Bütün hepsi sırf şımarık çocuğu evde tutmak içindi.
Devlet, bir baba, bir ev reisi sabrıyla “şımarıklıklara”, “fütursuzluklara” dişini sıkıp sabretmişti.