İlginç, bir o kadar da tuhaf. Siyasal pozisyon alış biçimlerimize bakınca şaşırıyorum.
Bir grup, hiç 16 Nisan 2017’de referandum olmamış gibi yapıyor.
Hiç anayasa değişmemiş, hiç Türkiye’de parlamenterimsi sistemin (iki başlı problemli bir yapı olduğu için bu deyimi kullanıyorum) yerine yepyeni bir “Başkanlık Sistemi” gelmemiş gibi davranıyor.
Yeni sistemin adı konmamış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmemiş gibi hareket ediyor.
Bir grupsa, Türkiye’nin 200 yıllık demokrasi geçmişi hiç yokmuş gibi davranıyor.
Sanki hiç meşrutiyetler yaşanmamış, hiç Meclis Hükümeti dönemi olmamış, hiç tek parti iktidarı yaşanmamış.