Savur’da iftar, Mardin’de sahur yapmak da varmış nasibimizde.
Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak aradı, “Gelin sizi Mardin Savur’a götüreyim. Milletle birlikte sokakta iftar yapalım” dedi. Kabul ettik. Ettik diyorum, çünkü benimle birlikte, Yusuf Ziya Cömert, Ahmet Kekeç ve Turgay Güler de davet edilmişti… Yani En Sıradışı ekibi!
Salı günü öğleden sonra Mardin’e indi uçağımız. Elcezire Ovası’nın ortasına, bir kaya parçası gibi düştük. Büyük bir patırtı kütürtüyle birlikte. “Neler oluyor” dediğimizde, sıcak hava basıncının etkisiyle çoğu kez bu tür durumlarla karşılaşılıyormuş Mardin Havaalanı’na inişlerde; öğrendik.
Hemen yanı başımızda Kızıltepe… Kuzeyimizde bir dağın güney yamacında Mardin… Etrafımız bereketli kadim Elcezire Ovası ya da diğer adıyla Mezopotamya.
Bizi Özel Harekat polisleri karşıladı. Bir minibüse bindik, önümüzde ve arkamızda onlar, muhteşem manzara eşliğinde Savur’a doğru yol aldık.
Mardin-Savur arası 40 km. Yolun çoğu bir derenin kenarında. Dikmelikler, üzüm bağları, kiraz bahçeleri görerek Savur’a girdik. Savur Mardin’in, Mardin Kudüs’ün minyatürü.