Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. Birkaç gündür bir tarikata mensup birkaç kişinin davranış kodları üzerinden başlayan tartışmaya “içeriden” eleştiri ve hakkaniyete riayet ederek katılma niyetindeyim.
Lakin, tartışmanın tamamını kendi cümlelerimle değil dünyalar durdukça durası Mustafa Kutlu ağabeyin ”Sır”ından alıntılar yaparak sürdürmek de isterim.
İnsanın verili dünyadaki bunalımına bir çeşit “cevap” niteliği taşıyan tasavvuf ile...
Edep, ahlak, tevazu, sadelik, yardımlaşma, sadakat.... Kulluk idraki ve “bir” olmayı vaz’eden tasavvuf ile...
Dahası şeriat-tarikat-hakikat ilişkisinde akıl ile imanı meczeden anlayış ile en azından bu yazıda bir işimiz yok.
Hele hele Allah (cc) dostlarıyla, hiç...