Elbette ki en zoru, sahada verilen silahlı mücadeledir. Elbette ki en zoru, “can”ını hiçe sayıp ölümle burun buruna kalmaktır. Elbette ki en zoru, teröristlerle burun buruna kalınması, onları bertaraf ederken aynı zamanda sivillere zarar vermemektir.
Ancak, silahlı kuvvetlerin sahaya inmesinden hemen öncesi ve indikten hemen sonrasını planlayıp yönetmek de bir o kadar önemlidir, bir o kadar risklidir, zordur!
Kamu diplomasisi Zeytin Dalı Harekatı’nda muazzam iş çıkartmıştır. Harekatın başlamasının üzerinden 24 saat geçmeden bütün medya patronları ve yöneticileri Başbakan Binali Yıldırım tarafından davet edilmiş, operasyona ilişkin paylaşılması gereken bilgiler paylaşılmış, tüm sorulara cevap verilmiştir.
TÜRKİYE, TÜM MUHATAPLARINA DOĞRU BİLGİLENDİRME YAPIYOR
Terör örgütlerine karşı sadece sahada zafer kazanmak yetmemektedir. Masada da… Siyasette de… Medyada da… Kamuoyunda da… Uluslararası alanda da… Yapılan müdahalenin haklılığının pekiştirilmesi gerekmektedir. Ve Türkiye şu anda onu da başarıyla yapmaktadır.
Peşinen söyleyelim, birkaç batılı medya organını dışında ve terör örgütünün hamisi olan birkaç siyasetçi dışında uluslararası arenada Türkiye’nin haklılığını görmeyen yoktur. Birkaç sanatçı bozuntusu ve birkaç marjinalin dışında ve elbette HDP’nin dışında iç kamuoyunda Türkiye’nin Afrin’de ne yaptığını bilmeyen de yoktur.