Sarper, Zorlu'dan yaşça büyük. Kendisine "hayatta kalma" becerileri katacak ilginç tecrübelerden geçmiş biri. 1937'de Berlin konsolosluğu, 1944'te Moskova büyükelçiliği hiç sıradan işler değil.
1949'da NATO'da daimi temsilcimiz olmuş.
Zorlu ise 1936 yılında gencecikken Dışişleri'ne girmiş ve daha girdiği yıl Montrö konferansındaki heyetimizde yer almış. 1952'de NATO daimi temsilciliğine atanmış.
1954 genel seçimlerinde Demokrat Parti'den Çanakkale milletvekili seçilmiş.
Gördüğünüz gibi ikisi de NATO'yu yakından tanımış.
Ama yaklaşımları farklı.
Nitekim bu yaklaşım farkı 27 Mayıs'ta kaderlerini belirliyor.
Rauf Selim Sarper ile NATO birbirlerini pek sevmişler.
Fatin Rüştü Zorlu NATO'ya karşı değil ama yaşadıkları onu hep şüpheyle yaklaşmaya itmiş.
Sarper'in NATO ve BM temsilcilikleri sırasında tanınmış tarihçimiz Kemal Karpat dahil olmak üzere orada okuyan ve çalışan birçok yurttaşını solculukla ve "Hür dünya çıkarlarına karşı çalışmakla" itham ettiği iddia edilir.