Bakanlara, devlet sözcülerine, iktidar ve muhalefetten
siyasilere, medya yorumcularına bir sorum var...
Şu geldiğimiz noktada "ABD gerçek dostlarının kim olduğunu
bilmiyor, göremiyor?" demenin bir anlamı var mı?
"ABD bizi kaybetmeyi göze alamaz, biz ABD'nin çok değerli
müttefikiyiz" şeklinde konuşmanın ve aramızdaki krizi basit bir
"arıza" gibi göstermenin olup bitenleri anlamaya faydası var
mı?
Yok!
Elbette ABD'yle bugün çatıştığımız gibi yarın çıkarlarımız
doğrultusunda uzlaşırız.
Öyle de olacak!
Ama artık bu ülkeyle ilişkilerimize bakışımızı ve kullandığımız
dili revize etmenin tam zamanıdır.
*** Peki ABD'yle bağlarımızı yeniden
değerlendirip çıkarlarımıza uygun yeni bir ilişki modeli seçmek
için nereden başlamalıyız?
Basit aslında...
27 Mayıs ve sonrasından başlayabiliriz...
Kıbrıs'a müdahalemizin ardından ambargo koymasından ve Kıbrıs'ı
çözümsüz bir sorun haline getirmesinden...
12 Mart'tan, 12 Eylül'den, 28 Şubat'tan...
Onlar yetmiyorsa. ekonomik darbelerinden başlayabiliriz...
1994 Krizinden...
2001 Krizinden başlayabiliriz...
Düşünebiliyor musunuz?
Bunlar bizim dost olduğumuzu sandığımız ya da öyle bir imajın
hakimiyetinde geçen dönemler...
Ama hepsini bir yana bıraksak ve sadece FETÖ gerçeğiyle
hesaplaşsak...
15 Temmuz darbe ve işgal girişimine baksak...
Çok şeyi anlamamıza yetmez mi? Yeter!
*** Demek ki, neymiş?
Belki biz dostluk etmişiz ama ABD'nin bize dost olduğu konusu
masalmış...
Sürekli saldıran bir dost olamayacağına göre gerçeği kabullenmekte
daha ne kadar gecikebiliri...