Tamam! Siyasi ve diplomatik bakımdan ciddi bir karar.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Türkiye'yi yeniden
"denetim sürecine tabi ülkeler" arasına alma kararından söz
ediyorum.
Efendim, AKPM sembolik bir yapılanmaymış, Avrupa Birliği anlamına
gelmezmiş falan...
Onu da geçiniz!
İşin gerçeği şu ki...
Avrupa 15 Temmuz'u anlamak istemiyor.
Böyle bir Avrupa bizim tarafımızdan kabul edilebilir mi? Hayır.
Belli ki, Avrupa'nın başka bir "hesabı" var. Bunun için de
aramızdaki gerilimi bir süre daha tırmandıracaklar.
Bunu bilmek, hazırlık yapmak, Avrupa'da yaşayan yurttaşlarımızı
korumaya almak öncelikli görevimiz.
***
Gelelim, "içimizdeki beyaz ve sarı ecnebiler" topluluğuna...
Son yıllarda aralarına katılan kimi muhafazakârlarla birlikte
oturmuş ağlaşıyorlar...
Neymiş? Avrupa bizi tekrar Rusya'yla, Ermenistan'la, Gürcistan'la,
Azerbaycan'la aynı kümeye koymuşmuş...
Yahu, Batı'nın sokaklarında ve gümrük kapılarında zaten hep aynı
kümeye dahil edilmiyor muyduk?
Pasaport kuyruğuna girdiğinizde "şimdi bir terslik çıkmasa!" diye
içinizden geçirmediğiniz oldu mu? Hayır!
Görevlilerin tıpkı Ruslara ve Azerilere yaptıkları gibi sizin de
kredi kartlarınıza göz attıktan sonra rahatladıkları yalan mı?
Doğru! Hatta platin Amex gösterene selam duran gümrük memuru
gördüm.
Hepsi bir yana...
Sırf bir parça iyi muameleyi garantilemek için eğitim
kurumlarındaki sıradan görevlilerden kafelerdeki personele kadar
her yabancıya olmadık şirinlikler yapanlarımızı bilmeyen var
mı?
***
Avrupa'dayken İtalyan mısınız, İspanyol musunuz diye sorulduğunda
sevinçlerinden zıplayan ama mesela bir Mısırlı'ya benzetildiğinde
karalar bağlayanlara söyleyeceğim şey açık.
Ağlaşmayın, uzatmayın.