"Herkes cahil, tek kendisi bilgili ve elbette çok zeki" bir
tarih hocası var ya...
Durup durup bu toprakların insanlarını "ilgisizlik" ve
"ilimsizlik"le suçladıkça...
Bazen sosyal medyadaki alkışçıları tarafından, bazen yeni çıkmış
kitabına tanıtım vesilesiyle gaza gelip memleketin kültür tarihini
yerden yere vurdukça...
Halktan sümkürürcesine bahsedip halkın saygı duyduğu "alim"lerden
tiksintisini dışa vurdukça...
Tabii bu laflarının arasına postal övgüleri serpiştirdikçe...
Hangi milletleri "derin kültür"le donanmış sayıp hangilerine
"köylü" muamelesi yaptığına dikkat ettikçe...
Güncel siyasete atıf yaptığında hele...
Mesela hem milletin hem de Ankara'nın yaklaşımını eleştireceğim
diye "Sana ne Mursi'den, sana ne Sisi'den" diye bağırıp çağırdığını
öğrendikçe...
Mesela "Suriyeli göçmenler çok büyük sorunumuz olacak" gibi
laflarla alabildiğine "beyaz" bir felaket tellallığına
soyundukça...
İyi oluyor aslında.