Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Altını çizdiğim satırlar-38

Göz denilen şu iki küçük noktada öyle yürekler acısı bir anlatım var ki, insan parmaklarıyla üzerini örtmek istiyor. (E.M. REMARQUE / Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok) *** Aynı yüzdeki iki gözün...

29 Temmuz 2018 | 2.402 okunma

Göz denilen şu iki küçük noktada öyle yürekler acısı bir anlatım var ki, insan parmaklarıyla üzerini örtmek istiyor. (E.M.
REMARQUE /
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok)

*** Aynı yüzdeki iki gözün arasında bile bakış açısı farkı vardı.
(HAKAN GÜNDAY / Azil) *** Bakmasını bildiğimi sanıyorum (...) ve her bakışın bizi en küçük bir güvencemiz olmadan kendimizden dışarı doğru ittiğini de biliyorum.
(JULIO CORTAZAR
/ Cinayeti Gördüm) *** Bu solgun yüzlü, eli ayağı çatlak ve çamurlu fakat inançlı insana baktım ve zayıflığımdan utandım.
O gururlu gençlik yıllarımda selamlarına karşılık vermeyi bile gereksiz bulduğum "basit kafalılar"ın dünyadaki hazinelerin en güzeline sahip olduklarını hiç aklıma getirmemiştim.
Yenik düşen karşısında kendi felaketini unutabilme, kendinden güçsüzün ayağa kalkışına yardım edebilme yetisiydi bu. İnsanın hayvana üstünlüğü de buradan kaynaklanır. Gerisi kendini beğenmişliktir. Bütün okumuşluğumla bundan haberim yoktu. (PANAIT ISTRATI / Arkadaş) *** Mesafe almak diye bir şey yokmuş, mesafeyi anlamak varmış.
Bu bir günde de olabiliyormuş, bir ayda da... (ŞULE GÜRBÜZ /
Coşkuyla Ölmek) *** Yaz yağmuru nedir biliyor musunuz?..
Önce, yaz göğünü patlatıp çatlatan saf güzellik, kalbi ele geçiren saygılı kaygı, yüceliğin bile ortasında kendini gülünç hissetmek; nesnelerin haşmeti karşısında pek kırılgan hissetmek; dünyanın cömertliği karşısında şaşkın, kendini kaptırmış, aşırı hoşnut hissetmek (...) Sonra, gözyaşları gibi, kimi zaman artlarında uyuşmazlıkla yıkanmış uzun bir sahil bırakırlar. Yaz yağmurla birlikte kımıltısız tozu süpürerek varlık ruhuna soluk aldırır... Böylece, bazı yaz yağmurları, bizim içimize, kalbimizle birlikte çarpan yeni bir kalp gibi demir atarlar.
(MURIEL BARBERY /
Kirpinin Zarafeti) *** Kararma yağmayacaksan, kürek çekme mahkumu olmayacaksan, sorma tahammülün yoksa cevaba, saati kurma, durduracaksan.
(A. ALİ URAL / Posta Kutusundaki Mızıka) *** Herkes hâlâ orada, onlarla birlikte olduğumu sanıyordu; çünkü iki ayağım yerde, insanların hep uğraştığı işlerle meşgulmüş gibi görünüyordum.
(PATTIE SMITH /
Hayalperestler)

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 430 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 384 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma