Bir şey anlatayım diyorum, susar susmaz bakıyorum ki, söylediğim hiçbir şey yok ortada. Yalnızca bir cevher kalıyor geriye; harikulade parıltılar saçan bir şey ve kullandığım kelimelerle alay ediyor. (ELIAS CANETTI/ Marakeş'te Sesler)
***Bu ferahlıkla aylardır hasretini çektiği bir iş yaptı.
Önce bir büyük bardak bitki çayı içti, ardından yatağına girdi.
İşlerini gören kadına, "Beni sakın uyandırma" diyerek yorganı
başına çekti. Hayatının en ferah, en kokulu, en derin, en tatlı
uykusunu uyumak istiyordu. Sen misin isteyen! Uyudu da uyudu. Lafif
Bey'in bu son işi, son uykusu imiş. Anlaşılan Azrail ile arayı
düzeltmiş. Bir süre sonra buluştular.
Hiç ölüm acısı çekmedi.
Gülümseyerek, sessiz sedasız çekti gitti. (MUSTAFA KUTLU/Hayat
Güzeldir)