Pazar notları:
Gevşemek, dalmak, uyumak yok! Söylentilere, kışkırtmalara, algı bozmalara kapılmadan diri kalmak zorundayız. Ve bazı defterleri kapatmanın; yani varlığı yalan arkadaşlıkları terketmenin, ayağımıza dolanan bağları koparıp atmanın, nifak yuvası gevşek ittifaklara sonvermenin zamanıdır.
***Tehlikeli saflık...
Tembelleri barışçı, korkakları yoldaş, henüz güç kazanmamış zalimleri müşfik sanmak...
Anlamak, acı çekmeyi ve kısacık bir an içinde değişebilmeyi göze almaktır. Zordur. O yüzden çoğu zaman anlamazdan geliriz.
***Anlatmak da anlamak gibi cesaret gerektiriyor. Anlamak için konforunun bozulmasını, anlatmak için de bedel ödemeyi göze almak gerekiyor. Çünkü iyi anlatıyorsan,yıkıyorsundur.
***Biraz uykumuz kaçsın. Kaçsın ki, uyanık anlarımızda ölçüyü kaçırmayalım.
***Dikkat ediyorum, dışarıda ne kadar kalabalıkla iç içeysek, içimiz o kadar tenha! Kalabalıktan ne kadar uzaklaşıyorsak, içimizde o kadar çoğalıyoruz.
***Modern zamanlar... Cesur (korkusuz ve atılgan) olmamız gerekiyordu. Kalktık, cüretkâr (saygısız ve saldırgan) olduk.
***Güven duygusu gitgide nostaljik bir değer kazanıyor.
Çünkü o güzel ülkeden sürgün edildik! Artık şüpheciyiz; hem de çok şüpheciyiz. Gel de Cioran'ın şu sözünü hatırlama: