Bu gözler neler gördü!
Bodrum'da tatil yaparken önüne gelen servis elemanını
aşağılayarak zenginliğini ve gücünü kanıtladığını sanan
insanların Berlin'de üzerine yemek döken garsonu teselli
etmek için boynuna sarıldıklarını...
Buradayken pek ağır abi ve pek sert solcu
olanların yurtdışındayken tren kondüktörlerine bile selam
duruşlarını falan anlattırmayın!
Bu adamların medyası şimdi kalkmış Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB
Başkanı Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker'e ayar verişini
eleştiriyor.
Şaşırmadım.
Fakat içlerindeki ezikliği halka özgür yorumculuk diye
yutturacaklarını düşünüyorlarsa, bu kaçıncı aldanış!
Söz konusu toplantının bir Yunan internet sitesi tarafından
sızdırılan notları ortada işte!
Dün Hilal Kaplan bizde, Murat Çelik Star'da
yazdılar; o toplantıda Erdoğan'ın söyledikleriyle insan ancak gurur
duyar.
Ben iki noktaya takıldım...
Birincisi...
Jean Claude Juncker "Size prens gibi davranıyoruz" demiş
Erdoğan'a.
Bizim paralel ezikler ve solcu rolü yapan satılmışlar bu
yaklaşımdaki iğrenç pazarlığıgörmüyorlar da, Erdoğan'ın
diplomatik klişeleri yıkan ve AB'nin mültecilere ilişkin
samimiyetsiz tavrını yüzlerine çarpan yaklaşımını "pazarlık" olarak
göstermeye kalkışıyorlar.
Kalkışsınlar. İyidir!
Çünkü bu halleriyle her gün milletten biraz daha
uzaklaşıyorlar.