Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Beyaz Batı'yı çırılçıplak görmek...

Parisli bir genç kadın güneşli cumartesi sabahları şehrinin ne kadar güzel olduğunu anlatıyor. İnstagram'a sevimli bir kaldırım kahvesinin fotoğrafını koymuş. Fotoğrafın altına yapılan yorumlar...

02 Şubat 2016 | 274 okunma

Parisli bir genç kadın güneşli cumartesi sabahları şehrinin ne kadar güzel olduğunu anlatıyor.
İnstagram'a sevimli bir kaldırım kahvesinin fotoğrafını koymuş.
Fotoğrafın altına yapılan yorumlar ilginç.
Danimarkalı orta yaşlı bir kadın hiç duraksamadan dökülmüş: "Çok üzülüyorum. O güzelim kafenin çevresinde dilenen mülteciler var şimdi!"
Hollandalı bir genç kız "Geçen hafta oradaydım, her yer esmer Ortadoğulularla doluydu, eskisi gibi değil!" diye yazmış ve yarı kızgınlık yarı şaşkınlık ifadesi taşıyan bir yüz işareti kondurmuş cümlenin sonuna.
Sonrası Avrupa'nın çeşitli yerlerinden takipçilerin katıldığı mülteciler üzerine uzayıp giden bir tartışma.
Yorumlara bakıyorum da...
Daha yakın zamanda Paris'te patlayan bombalardan, silahlardan, ölen canlardan kimse söz etmiyor. Bir kartpostalın üzerinin karalanmasına üzülür gibi Paris'e üzülüyorlar. Daha beteri, belli ki artık "esmer Parisliler" de bu şehri seven Avrupalılar için henüz gelmiş "sığınmacılar"la aynı kategoriye dahiller.
"Je suis Paris" deyip durdukları şeyin özü buymuş demek ki, diye düşünüyorum. İçinde zerre miktar "insan" fikri ve hassasiyeti yokmuş galiba!
***

Danimarka'nın kararından haberdar olmuşsunuzdur.
Bir avuç Suriyeli mülteci alacaklar. Onların da ziynet ve diğer değerli eşyalarına el koyacaklar.
Abartmıyorum. Parlamentonun kararında polisin çantaları arayacağı özellikle belirtildi.
Neden? Çünkü bu değerli eşyalar paraya tahvil edilerek mültecilerin barınma ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak.
Karar sonrası parlamento kulislerinde uzun çizmeleri, pek şık kısa şortu ve bluz üzerine giydiği ceketiyle poz veren Entegrasyon ve Göç Sorunları Bakanı Inger Stojberg gazetecilere "Ülkem her zaman insani değer ve hakların savunucusu oldu" dedi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma