"Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde
kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran
ve düşman olmadın. Laboratuvarında
aradığın, incelediğin, oyduğun, dibine indiğin, sırrını deştiğin
her şey arasında yalnız ruhun yok. Onu beyin hücrelerinin bir
üfürüğü sanmakla başlayan müthiş gafletin, otuz yıl içinde gördüğün
iki muazzam dünya harbinin kan ve gözyaşı çağlayanlarında en büyük
dersi arayan gözlerine körlük perdesi indirdi."
Güneşin çıkmasını fırsat bilip Boğaz kıyısına oturmuşum,
tabletimden okuduğum biyoteknoloji üzerine
makaleden not alayım derken defterimde karşıma bu satırlar
çıkıyor...
Peyami Safa'nın "Yalnızız"ından bir alıntı...
Tevafuk.
***
Huysuz bir ırmak deryaya doğru hızla
akıyor sanki.
Öyle bir romancı Safa...
Tamam! Tamam!
"Fatih-Harbiye"yi...