Durmadan toplum bilimlerini yüceltip toplumdan hiç
çakmamak...
Üç beş arkadaşını mahalle, mahalleyi memleket saymak...
Günümüz solculuğunu işte bu hastalıklar perişan edip zemininden
kopardı ve her türden alçak tezgahın oyuncağı haline getirdi.
Bundan sonra da toparlanması zor.
Anlattığım şeyin en net ifadesini Gezi olaylarını yeniden
değerlendirmeye kalkışan solcularda bir kez daha gördük...
Kendilerini emek ve sınıf dinamikleri üzerinden
temellendiremediklerini; "beyaz burjuva" taleplerini süslemekten
öteye gidemediklerini, zihinlerinin Batı'nın neo-kolonyalistlerine
çoktan teslim olduğunu bir kez daha anladık.
Bağırıp çağırmaları ve şiddetli sloganları onları "uyuşturmak"tan
öteye gitmiyor.
Düşünün...
Göklere çıkardıkları Gezi hareketi Türkiye'nin en güçlü patronları
tarafından kucaklanmış...
Burjuvazi onlara otel, hastane açmış, bedava internet servisi
sağlamış, ideolojik açıdan destek çıkmış, eylemcilerin şerefine her
gece kadeh kaldırılmış...
Bunları bilmeyen var mı? Yok!