Muhalefeti ve her şeye muhalif olmayı marifet sanan nevrotikleri
bir kenara bırakalım...
Doğrudan AK Parti destekçilerine...
Partinin iktidar olduğu 2002 Kasım'ından bu yana sürekli artan
seçmen kitlesine soralım.
Basit bir soru...
Partinin hangi alandaki politikası başından bu yana sizi tatmin
etmedi? İktidar neyi bir türlü hale yola koyamıyor?
Cevap nasıl gelecek, biliyoruz.
Eğitim.
Dört yılda altı bakan eskiten ve sayısız sistem değişikliğine
gidilmesine rağmen ne halkı ne de bizzat iktidarı tatmin edebilen
bir süreç.
Öyle bir düğüm atılmış ki zamanında, on dört yıldır bir türlü
çözülemiyor.
*** Dün Bakan İsmet Yılmaz TEOG
yerine gelecek yeni sistemi açıklarken içimden "kaçıncı deneme bu,
sayısını unuttum" diye geçirdim.
İlk izlenimim olumlu. Fakat ahbaplardan yine şikâyet mesajları
geldi: "Yoksul fakat zeki ve çalışkan çocuklar artık zengin
muhitlerini rahatsız edemeyecek demek bu!"
Anladığım şu ki, insanlar artık eğitimde sistem değişikliklerine
ilişkin umut beslemek veya tatmin olmak noktasında ciddi biçimde
zorlanıyorlar.
Sonuç olarak...
Eski Milli Savunma Bakanı ve hukukçu İsmet Yılmaz'ın önünde çok
zorlu bir yol var.
*** Ama bir dakika!
Her lafında AK Parti iktidarını ve Erdoğan'ı totaliter olmakla
suçlayanlar var ya, onlar bu konuda hiç ağızlarını açmasınlar,
hiç!
Çünkü liberalinin, Marksistinin, şucusu bucusunun el üstünde
tuttuğu sosyal bilimciler de açık olarak ifade etmişlerdir ki,
totaliter rejimler en hızlı biçimde eğitimi değiştirir ve
bütünleştirirler. Bu konuda hata kabul etmez, vakit kaybetmeye
tahammül edemezler.
"Totaliter liderlik her...