Pazar notları:
Neye ihtiyacımız var bizim? Birbirimizi anlamaya... Doğru! Peki
buna niyetimiz var mı? Yok!
***
Yeni TREND... Başkalarının ne kadar mutsuz olduğunu araştırıp
ölçerek kendi mutluluğuna inanmaya çalışmak!
***
Burada kalıp sevmekten korktuğu için köprünün öte yakasına
geçiyor; nefret ediyor.
***
Biri "hayata yetişemiyorum" diye sızlanıyor; aklı ya geçmişin
pişmanlıklarında ya da geleceğin huzursuzluğunda. Öteki "anı
yaşama"ya çalışıp beceremiyor. Eh, andır, fark ettiğinde geçmiş
olur! İki tutum da zamanla kavgalılar. Bilmem ki, modern insan
zamanla dost olabilir mi?
***
Bir zamanlar hayal kırıklıklarımızın tatlı bir melankolisi
vardı. Oysa artık hepsi "aşırı yemenin üzerine gelen hazımsızlık ve
şişkinlik gibi." (Ian Craib/Hayal Kırıklığı, Ayrıntı Yayınları)
***
Kendini iyi hissetmek... Bütün hedefi buymuş. İş, güç, başarı azmi, kişisel gelişim kursları, her yere taşınan kılavuz KITAPLAR, sık sık çıkılan yolculuklar... Sonra kıyısından köşesinden tasavvuf, orasından burasından bilgelik üzerine araştırmalar bu hedefe ulaşmak içinmiş... "Bu kadarcık bir şey için mi?" diye sordum; "Ya sonra? Bütün istediğin hepi topu bu his mi?" Gözlerinden bulutlar geçti. Sustum. Biraz daha devam etsem, kendini kötü hissedecekti. Böyle işte! Sığlığın adını derinlik koymuşlar; dalmaya çalışıp kafayı vurandan geçilmiyor.