Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Çaktırmadan sersemleştirilmek!

Olacak şey değil ama oluyor! Hem "artık her şeyi biliyoruz" diye sırtımız yalandan sıvazlanıyor, hem de gündelik hayatımıza dair en basit becerilerden bile yoksun olduğumuza inanmamız isteniyor. Artık anneliği...

12 Temmuz 2016 | 505 okunma

Olacak şey değil ama oluyor!
Hem "artık her şeyi biliyoruz" diye sırtımız yalandan sıvazlanıyor, hem de gündelik hayatımıza dair en basit becerilerden bile yoksun olduğumuza inanmamız isteniyor.
Artık anneliği bilemiyoruz, babalığı bilemiyoruz, beslenmeyi bilemiyoruz, yatmayı bilemiyoruz, kalkmayı bilemiyoruz, çalışmayı bilemiyoruz.
Hepsini başta öğrenmemiz isteniyor.
Gençlere bakın, anlarsınız; artık becerdiğimiz(!) tek şey ölesiye sıkılmak.
Gençler en tabii becerilerini bile kaybetmiş yetişkinlere dönüşüyor ve bunu normal bir şey gibi karşılıyoruz. Üstüne üstlük bunu "gelişme" olarak görenler var.
Böylece "doğru annelik", "iyi babalık", "sağlıklı beslenme", "başarılı kariyer" yollarını öğreneceğimize inanıyorlar.
Sonuçlar iyi mi peki? Hayır!
Sonuçlar ortada...
Yaygın tatminsizlik ve eğitimle yükselen beceriksizlik!
Nasıl böyle olduk yahu, bu saçmalıktır diyen; bu işin içinde bir "numara" var diye kuşkulanan ise kalmadı.

***
Nereden bu konuya geldim, diyeceksiniz.
Ramazan bitti, bayram geldi ya...
O günler boyunca dikkatinizi çekti mi bilmem.
Birdenbire gazetelerde, tv'lerde, ev sohbetlerinde "Bayramda nasıl beslenmemiz gerektiğini" anlatan uzmanlar peydah oluverdiler.
Meğer yüzyıllardır oruçtan çıkmayı bilemiyormuşuz!
Hemen mide fesadına kapılıyormuşuz!
İki parça tatlı görünce bir ay edebiyle kendini tutmayı bilen insanların gözü dönüveriyormuş!
Uzun uzun ve ciddi ciddi anlattılar bunları.
Babaannemizin su böreğinden sadece küçücük bir dilim, halamızın dolmasından sadece bir tane, teyzemizin sütlacından sadece yarım kâse yemeliymişiz.
Bir de öyle "çok bilmiş"ler ki, böyle yaparsak teyzemizi, kırmadan en doğru "bayram diyeti"ni gerçekleştireceğimizi söylemeyi ihmal etmediler.
Gülünç aslında.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma