Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Cumartesi notları: Birinci vazifemiz...

Oturmuş muhabbet ediyoruz; konu "sevgisini, vaktini, parasını vermekten kaçınıp durmadan almaya ayarlanmış tipler"den açıldı. Sonra dönüp dolaşıp son zamanlarda birçok "inançlı"...

21 Ağustos 2021 | 99 okunma

Oturmuş muhabbet ediyoruz; konu "sevgisini, vaktini, parasını vermekten kaçınıp durmadan almaya ayarlanmış tipler"den açıldı. Sonra dönüp dolaşıp son zamanlarda birçok "inançlı" insanımızın unuttuğu kavrama; "zekât"a geldi. İçimizden biri anlatmaya başladı: "Hocam bir çocukluk arkadaşım var. Atadan, dededen çok zenginler. Fabrika da var, araziler de... Ama hayatı felç. Ne zaman bir araya gelsek, yakınır. Varlığının hayrını da göremiyor. Aile anlaşmazlıkları, vergi borçları, şunlar, bunlar. Dedim ki, malının zekâtını ver. Kızdı. Küstü. Geçen beni arayıp demez mi, 'Ben yaşam koçu oldum!' Yemin ederim hocam, bana kal geldi. Toplumsal ve kişisel manzaramız böylesine yamuk ama medyaya yansımıyor."

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 357 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 384 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma