Hiç utanmadan kalkıp "Bütün bunların belediye seçimiyle ne
ilgisi var?" diyorlar.
Yalan falan ilgilendirmiyor onları.
Çünkü "doğru"yla da hiç ilgilenmediler.
Şimdi onlara sorsak...
İş yerlerinizi, mahallenizi, evlerinizi mitomaniye (yalancılık
hastalığı) kaptırdınız, şimdi sıra siyasette ve yerel yönetimde mi,
diye...
Yarım ağız bir gülümsemeyle...
Şükür, deyip yollarına gidecekler.
Üniversite yöneticisi akademisyen bile CHP adayı tarafından
kamuoyunun aldatılışı ve Küçükkaya'nın otel halleri için "bu mudur
yani?" havası takınıyor.
Yalancılığın altını çizen AK Parti'yi örtülü biçimde "akılsızlık"la
suçluyor.
Sorsan, benimki seçim stratejisi analizi der, öyle de
"uyanık"lar.
Ama öğrencisi kopya çekmeye kalksa veya karşısına baştan aşağı
intihal bir tez gelse, böyle davranır mıydı? Hayır!
Peki neden böyleler?
Çünkü ne pahasına olursa olsun, kazanmak istiyorlar.
O denli kayıp gitmiş ve çürümüş bir kitle...