Haşmet Babaoğlu Sabah Gazetesi

Dinlemek...

Hafifçe saçlarımı dağıtıp geçti rüzgâr.  Yeni açmış gülün kavuniçi yapraklarından birkaçını emaye tepsinin üzerine savurdu.  Birini yakalayıp parmaklarımın...

16 Haziran 2015 | 145 okunma

Hafifçe saçlarımı dağıtıp geçti rüzgâr. 
Yeni açmış gülün kavuniçi yapraklarından birkaçını emaye tepsinin üzerine savurdu. 
Birini yakalayıp parmaklarımın arasında tuttum. İpeksi bir yumuşaklığı vardı. 
İçimden "şimdi burada bir kız çocuğu olsaydı, üzerinde kırmızı hareler bulunan bu yaprağı belki hatıra defterinin arasında saklardı" diye geçirdim. 
Sonra rüzgâr hızla balkonu terk etti. 
Rüzgâr, sadece esmez. 
Bunu Çeşme zamanlarımda öğrendim. 
Konuşmak ister. 
Kulak verirsen eğer, çoğu zaman fısıldayarak, bazen öfkeli, yani uğuldayarak konuşur. 
Başka sesleri de taşıyıp getirir. Bazen bir piyanonun, bazen açık kalmış televizyonun, hatta mutfakta çocuklara öğlen yemeği hazırlarken şarkılar mırıldanan bir annenin müşfik sesini... 
Bunları durup dinlemeyen taş kesilmiş sayılır. 

***


Yok, rüzgârı yazmayacağım. 
Kulak vermeyi yazmak istiyorum. Dinlemeyi. 
Çünkü az sonra içeri girdim. Panjurları kapadım. Kedinin mamasını koydum. Hızla giyinipdostlarla laflamak üzere çıktım. 
Havadan sudan konuşmak bile güzel, gerçekten havadan sudansa... 
Çünkü hava güzel, su güzel! 
Canım sıkkındı sanırım çok konuştum ama dinledim de. 
Bir an fark ettim ki, dinledikçe güzelleşiyor dünya. 
Ve ne kadar az dinliyoruz birbirimizi. Yalnız birbirimizi mi? 
Şehri de, sokağı da, çevremizdeki diğer bütün sesleri de hiç dinlemiyoruz. 
Parazit sanıyoruz, kakofoni gibi geliyor, yanılıyoruz. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma