Acayip işler...
Acayip gelişmeler...
Dün güne yine çarpıcı bir haberle uyandık.
New York Başsavcılığı Zarrab davasına yazdığı yeni iddianameye eski
Bakan Zafer Çağlayan ile eski Halkbank genel müdürü ve
yardımcılarını da sanık olarak eklemiş.
Suç "İran'a yapılan para transferlerinde ABD'yi aldatmak" olarak
tanımlanmış. Malum, Trump sonrası Pentagon ipleri bütünüyle ele
geçirdi ve İran yeniden düşmanlaştırıldı. Böylece ABD çeki düzen
vermek istediği ülkeleri ya İran üzerinden ya para ilişkileri
yoluyla ya da ikisini birlikte kullanarak sıkıştırmaya başladı.
Katar krizi bunun açık işaretiydi.
Eh, bu süreçte Zarrab davasının da sertleştirileceği belli değil
miydi?
Ama ne yalan söylemeli!
Sürecin işleyiş hızı ürpertici.
Üç gün önce uluslararası planda çok kritik bir başka gelişme
yaşandı ama bizim medyada pek dikkat çekmedi.
ABD ve AB'ye kafa tutan "küresel para"nın siyasal merkezi Londra'yı
sıkıştırmaya yönelik bir iddia söz konusuydu.
Buna göre Azerbaycan elitleri çok yüksek miktarda paraları Birleşik
Krallık şirketleri ve finans kuruluşları yoluyla aklamaktaydı. İşin
içinde Avrupa'nın ünlü gazetecilerine verilen yüklü miktarda
komisyonlar da vardı.
Olup bitenin ne kadarı kurgu, ne kadarı hakikattir? Bunu sanırım
hiç bilemeyeceğiz.
Fakat tablo net...
Dünyayı her gün biraz daha ateşe iten ABD / Pentagon ile Birleşik
Krallık / Küresel paranın sahipleri arasında patlak veren kavga
duracak gibi görünmüyor.
Taraflar, Türkiye'yi de kavganın içine çekmeye çalışıyor
Uyanığız. Sıkı duruyoruz.
Fakat çok şiddetli bir baskı altında olduğumuz da açık.