Bizi bize nahoş göstermekle işe başladılar.
Bizden olan ne varsa, hal, tavır, görüntü, eşya, koku, ses; hepsini
çirkin göstermek için muazzam bir çaba sergilediler.
Malum "müstemleke beyazları" böyle numaraları hemen yutarlar ve
ötekiler de yutsun diye heves ederler.
Mesela benim çocukluğum takunya karikatürleri görmekle geçti...
Takunya üzerinden ve "yobazlar" yaftasının arkasına saklanarak
yapılan propaganda öyle Müslümanların ibadet ve temizlik
geleneklerini işaret ettikleri gerçeğini gizlediler.
Sonunda el işi canım takunyalar bile gözümüze korkunç görünmeye
başlamıştı.
O iğrenç, kaygan, yapışkan plastik terliklerin (hele bir de
markalıysa) şahane sayıldığı günlere geliverdik.
Tespih de öyle...
Bugünün gençleri belki inanmayacak ama beyaz kültürel iktidarın
tespih yapımındaki sanatkârane incelikleri fark ettiği yakın döneme
kadar durum çok farklıydı.
Yaşı müsait olanlar tespihin görünmesinin "yakışıksız" sayıldığı
geçmişi iyi hatırlarlar.
***
Gün geldi, bize bizi yabancılaştırmada "çirkinleştirme/ horlama"
yöntemi terk edildi. Çünkü toplumda direnç oluşturuyordu.
Doğrudan damara zerk edilen ve keyif veren bir yöntem seçtiler.
Hoş olanı tarif edip göstermeye kim itiraz ederdi ki!