Bazen gayet ciddi konularda, bazen havadan sudan sohbet etmekten
pek hoşlandığım küçük dostlarım var.
Geçen gün Naz ve Yiğit'le de öyle oldu.
Önce yeni döndükleri Gaziantep gezisinden söz ettiler.
Naz kebapların, yuvalamaların, lahmacunların lezzetini hâlâ
unutamamıştı; masamda duran jelibonları fena küçümsedi.
Bir dakika yahu, dedim; sen mi çocuksun, ben mi?
Gülüştük.
Sonra neden bilmem, birdenbire "bugünlerde bilimle aranız nasıl?"
diye sordular.
Hah, diye geçirdim içimden; herhalde küçük dostlarım da medyada
esen insan beyni ve yapay zekâ rüzgârından etkilendiler, konuyu
oraya taşıyacaklar.
Yok, başka bir rüzgârmış!
On bir yaşındaki Naz hemen "Einstein hakkında ne düşünüyorsunuz?"
diye sordu.
Yiğit, daha duygusal bir yerden girdi ve "Nikola Tesla" dedi.