Dün Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i dinlerken bir yandan
da "çok geç, çok geç" diye söylenip durdum.
Nitekim Görmez de hem kurumuna hem de akademiye benzer bir eleştiri
yöneltti.
Tamam!
Bugün kamuoyuyla paylaşılacak "Kendi Dilinden Fetö-Örgütlü Bir Din
İstismarı" başlıklı geniş rapor için Din İşleri Yüksek Kurulu'nun
emeklerine teşekkür etmek borcumuzdur.
Hepsi tamam da...
Diyanet milletin ağzının içine baktığı bir kurum...
O kurumun "FETÖ karmakarışık bir din vaz'ediyor" veya "FETÖ'nün
inancı İslam değildir; bambaşka inançlardan taşınmış bir ilahiyat
anlayışları var" demesi için bu kadar beklememiz gerekir miydi?
Mesela bu çalışma için Sızıntı dergisindeki 19 bin resim
incelenmiş, 8 bininde İslam dışı mesihçi, evanjelik inançların
izleri açıkça saptanmış.
Biliyor musunuz?
Oysa FETÖ kaynaklarındaki sadece100 resmin veya yazının incelenmesi
bile bu konuda Diyanet'in erkenden kamuoyunu sarsıp silkeleyecek
açıklamalar yapmasına yeterdi.
Gözünüzün önüne getirin...
Kabalistik veya İsevi sembolleri de geçtim.
Yahu Herkül deyip durdu adamlar...
Eski Yunan "Tanrıları" (ki bu da modernlik sonrası kültürel bir
kurgudur, gerçekte mitoloji bir inanç sistemi olmamıştır, onu da
ayrıca konuşuruz!) Zeus ile Alkmene'nin oğlu Herakles yani.
Din, diyanet, ilahiyat kurumları FETÖ'nün Herkül düşkünlüğünden de
şüphelenip hemen harekete geçmedilerse, millet ne yapsın!