On yıl kadar önceydi...
Bir masada oturmuşuz, "et
uzmanları"nı ve besi çiftliği bulunan bir arkadaşı
dinliyoruz.
Ortadaki büyük tabakta yerli ve ithal çeşit çeşit tadımlık
etler...
Bizim geleneksel kebap kültürümüzle ilgisi olmayan bir tüketim ve
üretim çizgisi...
Her gün yemeklerden sonra kasları sertleşmesin diye uzun uzun masaj
uygulanan, karanlık bir ortamda pek kıpırdamadan
iki buçuk yıl yaşatılan ve günde 20 litre arpa
suyu içirilen sığırların eti de var masada...
Mezbahaya giderken "mutsuz" olup da eti kasılmasın diye özel ve
konforlu kamyonlarda taşınılan sığırların eti de...
Besici arkadaş bir ara kulağıma eğilip "tabii
dünyadaki durum burada anlatıldığı
gibi...