Mutluluk uzun ömrü garanti etmiyormuş!
Dünyaya kazık çakmak için ne yapacağını şaşırıp da ağzının tadı
kaçmasın diye en yakınlarının dertlerine dahi sırtını dönenler
şimdi ne yapacaklar?
Hani tuzu kuru çevrelerin orta yaş civarı insanları...
"Hiçbir şeye üzülmeyeceksin" diye diye insana üzüntü veren bir
kişiliğe büründüklerini bile fark edemeyenler hani...
Mutluluğu aramak üzere sağa sola koşturmaktan perişan
olup mutsuzlaşanlar...
Bu haberi okuyup ciddiye alırlarsa, kahrolacaklar.
Çünkü neymiş efendim...
Oxford Üniversitesi'nin "Uzun ömür ve mutlulukla ilişkisi" üzerine
odaklanmış ve yedi yüz kadın üzerinde on yıl süren araştırmanın
sonuçları gösteriyormuş ki, ömrü kısaltan hastalıklarla mutlu
anlarımızın frekansları arasında bir bağ yokmuş.
Ah, ah! Oysa medyanın pek şöhretli "sağlıklı yaşam uzmanları"
yıllar boyu takipçilerini böyle bir bağın varlığına inandırmak için
ne taklalar attılar.
Çünkü hitap ettikleri kitlenin "anlamlı ömür"den bir anlam
çıkartamadığını ve kulak verdikleri tek şeyin uyduruktan da olsa
"bilimsel söylem" olduğunu biliyorlardı.
Bilim diyor ki, "aman stres yapma; sakın brokolini ihmal etme;
mutlu ol, yeter" falan derken, al sana bir bilimsel araştırma
haberi daha!
Şimdi desem ki, ne öncekiler ne de bu araştırma haberi
falan bilim değil, bilimsi köpürtmeler...
Bunu anlayacak kafa kalmadı ki!