Pazar Notları
Sevgiye ihtiyacımız olduğunu söylüyorlar. Doğru ama
hangisine?
Kazanamayacağını bildiği için kaybetmeyi yüceltenlerin, korktuğu
için barışanların, kalbi varmış gibi yapan kalpsizlerin sevgisi
eksik olsun, istemem!
***
Sevgiye ne oldu diye soruyorlar?
Popüler kültürün "sevgi selleri"nde boğulup gitti.
***
Sevgi dedikleri nedir bugün? Biz hayata tutunamadığımız için
mızmızlanırken çalan fon müziği... Bazen garantili afrodizyak bazen
kesin etkili şehvet kıran... Islak ve kesif bir sis tabakası. Görüş
mesafesi sıfır... Eh, öyleyse olmaz olsun böyle sevgi!
***
Sevgi dedikleri nedir bugün? Şık, itibarlı, piyasası yüksek ve
her zaman kazançlı alışveriş... Bütün "mana"larından soyunmuş ve
"işletmecilik" hastalığına tutulmuş bir duyguya "sevgi" deyip
durmanın alemi var mı?
***
Seviyoruz ama sevindiremiyoruz.
Seviliyoruz ama sevinemiyoruz.
Birbirimizi sürekli üzmeye çalışmanın, bütün kırgınlıklarımızı
birbirimizin üzerine boca etmenin adı sevgi olmuş.
Durmadan sevgiden söz ediyoruz ama sevinçten utanıyor, köşe bucak
kaçıyoruz.
O halde bu işte bir yanlışlık, dahası mızmız bir yalnızlık var.
***
Sevgimiz ne zaman "can yeleği" olmaktan çıkacak da canımızdan bir
parça olacak?
Gülün koklansa da, koklanmasa da havaya karışmayı sürdüren güzel
kokusu gibi hani... O vaktin gelmesine çok mu var?
Eyvah!
***
Sevgi borç değildir.
O halde sevilmek için ödünç verdiğimiz duyguya neden sevgi deyip
duruyoruz?
Alacaklı gibi kapısına dayandıklarımız gerçekten sevdiklerimiz
olabilir mi?