Tamam! Belli ki günümüz insanı güzel, iyi, doğru eylemlerden
umudunu kesti, kendini güzel, iyi, doğru sözlere verdi.
Bunu anladık! Yazdık, çizdik.
Zaten görülmeyecek gibi değil, her yer aforizmalarla doldu.
Kısa devrik ve anlamı hafifçe bulanıklaşmış cümleler gönül
çalıyor.
Ama kabul edelim, sözler de artık yamulmaya başladı.
Piyasa öyle dolup taşıyor ki, gerçekten özlü sözlerin de "öz"leri
kaçacak sakin bir yer arıyor!
En fenası da ne biliyor musunuz?
Böyle sözlerle hayatını yeni baştan tasarlamaya kalkışanların ve
havaya doğru iki parlak laf savurunca her şeyin düzeleceğini
sananların çoğalması...
***
Geçen gün bir araştırma için vaktimin büyük bölümünü sosyal medyada
prim yapan aforizmaları tarayarak geçirdim ve ağzım şaşkınlıktan
bir karış açık kaldı.
Modası geçti sanıyordum. Hayır! Geçmemiş, taraftarları daha da
artmış.
Kimlerden mi söz ediyorum?
"Hatalarını sevenler" tayfasından...
Bunu da ne cilalı laflarla anlatıyorlar.
Hatta hiç utanıp sıkılmadan mesleği psikolojik danışmanlık olanlar
da onlara katılıyor ve ortaya çıkan curcuna insana "sevecek başka
şey bulamadıysanız, ne haliniz varsa görün!" dedirtiyor.