Andımız tartışması...
"Cumhur İttifakı"nda yarılma...
10 Kasım'da ateş olmayan yerlerden duman çıkartmalar...
KemalistantiKemalist kavgasına kapı açmak için alıştırma
egzersizleri...
Derken...
Bir baktık ki, "Hepimiz Gezi'deydik" patırtısına gelmişiz.
Hani öyle ki, milletin umurunda olsalar, yeniden bir numaralı
gündem yapacaklar.
Oysa epeydir "gezmeler"deydiler.
Bütün bunların esas gündemimizi; yani Türkiye'nin uluslararası
platformlarda bağımsızlık arayışı sırasında muhtaç olduğumuz milli
bütünlük duygumuzu bozmak için devreye sokulduğunu yazıp
duruyorum.
Millet zaten farkında!
Ama itiraf etmek zorundayız ki...
Art arda gelen yapay gündemler bir yandan da FETÖ gerçeğinin sıcak
yüzünü gölgeliyor.
Hem de nasıl var!
Sosyal medyada en koyu Kemalist görüntüsü taşıyan hesaplara baktığınızda altından Fetö'cülerin çıktığını görüyorsunuz.
HDP'den daha HDP'li hesaplar; hatta "Turan devrimi" bekleyen hesaplar...
Hepsinin arkasında bunlar.
Böyle bir ortamda Meclistekilerin kamuoyundan iki kat daha uyanık olmaları gerekiyor.
Peki uyanıklar mı?
Öyle olsalar, sağlıkla ilgili torba yasanın içine daha önce ihraç edilmiş hekimlerin özel hastanelerde çalışmasına izin veren maddeyi nasıl gönül rahatlığıyla koyup onaylarlar? *** FETÖ'nün alavere dalavereyle ne çok hekim mezun ettiğini bilmeyen yok.
15 Temmuz gecesi acile gelen yaralılara "hiç askere karşı çıkılır mı?" diye bağıran; "seni kim sokağa çağırdıysa o kurtarsın" deyip sedyede bırakan hekimler gördük.
Hipokrat yemini mi demiştiniz?
Geçiniz...
Hemen pısıp takiyeye başvuranların da o canavarlardan farklı olduklarını düşünüyor...