Öğleden sonralar...
Ah! Işığın aramıza süzülüş biçimi...
Gospodinov'un o eşsiz romanı "Zaman Sığınağı"nın
kahramanı bir yerde şöyle mırıldanır: "Yıllar
geçtikçe geçmişin iki yerde gizlendiğini
anladım: Öğle sonraları ve kokular.
Kapanlarımı oralara kuruyorum."
Bir de kelimeler var tabii...
İlk bakışta pek alakasız gibi görünen; bir sohbet içinde öylesine
geçiveren bir kelime hatıraları birdenbire bugüne
taşıyıveriyor.
*** Mahallenin
kafesinde, daracık bir sokağa bakan masada oturmuş sohbet ediyoruz.
Az ötesi balıkçı ve banka; biraz daha ötesi Boğaz'a çıkıyor.
Vakit öğleyi çoktan geçti...
Kelimeler uçuşmaya...